kuşun kanadını gördüm suyun içinde
karıncanın tül ayağını
seni tütsülenmiş kumda düşündüm
bir yonga buldum nuh tufanından
balıkların geniş alnını
yosunlarda sesin ahdini buldum
seni boyu aşan çayda düşündüm
uzandım kopardım tüm sinyalleri
adını işledim avuç içime
kanatlandı birden harflerin dili
seni mağarada taşta düşündüm
mendile yazdım kısık sesini
şişede denize yazdım
zarfladım pulladım aldım içeri
seni gün dağlayan buzda düşündüm
kaldırdın kapağını dipsiz kuyunun
dalgalandın çevirdin suyun aklını
damladın bitimsiz tek bir noktada
seni bal tutuşturan tuzda düşündüm
Kayıt Tarihi : 22.4.2014 09:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gececil Kuşların Ürkmediği Aydınlık...
İsimli şiirinde..
İnsan tanrısal olanı merak ediyor... İnsan tanrısal olanı tahayyül ediyor... İnsan ve tanrı arası sinyalleri yakalamak istiyor insan... Ateşin suyun toprağın rüzgarın getirdiği sinyallerin sonsuz denkleminde yaşamak denilen şeye anlam katmak istiyor.. Anlamı kutsuyor...kutsadıkça ulaşılamaz kılıyor anlamı.. Hazzın zevkin keyfin şiirini yazıyor ateşin anlarda.. Merhametin şefkatin okşayışın haki rengi baskın geliyor kimi zaman.. Haki yani topraksal renk.. Ab ı devran olduğunda bağışlayıcılık , alçak gönüllülük şiirleri oluyor içimizde.. Ab I devran dediğimiz demler yani gönlümüzün su burcunda olduğu zamanlar yani... Sonra rüzgar hali var gönlümüzün.. Esiş şiddetine göre değişen duygular var o zaman şiirlerde.. Fırtına karayel meltem alize bora bad ı saba
İnsan yanar.. İnsan savrulur.. İnsan akar.. İnsan ayakta durur.. Ve bu hallerin şiirlerini yazar insan..
TÜM YORUMLAR (1)