KÖPRÜLERİ SEL ALMIŞ
İşlediğim hataları defterden
Sildim amma köprüleri sel almış.
Derdime devâyı tabib-i berden
Aldım amma köprüleri sel almış.
Gönül; binme dedim âşkın atına
Binince ataşı düştü batına
İlâhî âşkımla Hakk’ın katına
Geldim amma, köprüleri sel almış.
Taşınmaz dertleri bana yükledi
Çekilmez derdime dertler ekledi
Âşk İlâhî; dediğimde tekledi
Çeldim amma köprüleri sel almış.
Âşk bahrine Besmeleyle dalanla
ANGUT gibi ölene dek kalanla
Ayrılığın şiddetiyle hicranla
Öldüm amma köprüleri sel almış.
Dayanmak güç ayrılığın kahrine
Sığınırım Yaratanın dehrine
Ayşem; Âşkı derûnunun bahrine
Daldım amma köprüleri sel almış.
Ellâh, Resûl istemezler bu hâli
Akil olan tasvip etmez ahvâli
Açarken tomurcuk güller misâli
Soldum amma köprüleri sel almış
Fitnenin yanına girmediğini
Hakikâte bakıp görmediğini
Fermâna aklının ermediğini
Bildim amma köprüleri sel almış.
Hikmet dolu Yaratanın işinde
Seyrediyor buğz-u kinin peşinde
Kırk Altı Cüzden bir’olan düşünde
Kaldım amma köprüleri sel almış.
Yaratana açtığımda elimi
Dedim; Ayşemi ver, doğrult belimi
Zikrin ile zebûn edip dilimi
Güldüm amma köprüleri sel almış
Bu Âşkımız; olmazları olduran
Karanlıkta kara taşı bulduran
Didelerden akıp derya dolduran
Seldim amma köprüleri sel almış
Fikret; şu direksiz gök yapısını
Sevdim meleklerin ben hepisini
Zikrederek varıp can kapısını
Çaldım amma köprüleri sel almış.
Hiddetinden titretiyor âlemi
Böyle yazmamıştır, KADER kalemi
Sabr ile beklerken türlü belâmı
Buldum amma köprüleri sel almış.
İSLÂMİ’nin düâsını almadı
İki canda bir rûh iken bilmedi
Gayrı bende ham bir yemiş kalmadı
Oldum amma köprüleri sel almış.
Kayıt Tarihi : 2.2.2023 02:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!