Bir köprü yapsaydım o yandan bu yana
Dedim durdum her engeli geçmeli ha!
Bir baban kalsa da bel bağlama haine
Şahinin sözü kargaya geçmeli ha!
Sütun sütun direk diktim akıl almaz
Ne gam ölsem de gözüm arkada kalmaz
Kurtlarla koyun, kılıçla oyun olmaz
Kurt yavrusu kurt soyuna çekmeli ha!
Kıt'adan kıt'aya ip gerdim ipince
Bir bir kırıldı sakar öküz tepince
Olsa ile Bulsa’yı gelin edince
Yel ile yuf çıkarmış zırt nağmeli ha!
Surlar açtık dağdan, bayırdan, gedikten
Halatlar perçinledik elmas çelikten
Deveyi geçirdik iğneden delikten
Dönek tayın hesabını görmeli ha!
Sakarya gibi coşkun akar sellidir
İpekten sırmadan işledim tellidir
Yağ yiyen itler tüylerinden bellidir
Kuyruğunu kulağını ölçmeli ha!
Köprü yoldur düşerse dünya yıkılır
Yiğit ölür ardında eseri kalır
Şeytanla arpa eken firezi alır
Küpe olsun kulağını bükmeli ha!
Seyirlik ihtişamdır, tarife sığmaz
Delidir gönlümün gençliği kocamaz
Kırk bin harami bir çıplağı soyamaz
Deli Dumrul gibi adam seçmeli ha!
Çıkardık çayıra gösterdi içini
Unuttu yemini, şeklini tipini
Yedi çuvalı, deldi ambar dibini
Sıçan çıktığı deliği bilmeli ha!
Mayamızı ak nurdan Hüda'mız karmış
Yiğitlik yolunda çakallar cayarmış
Kör ile yatan ahmak şaşı kalkarmış
Tepegözleri defterden silmeli ha!
Köprü dediğim bize Hak’kın bayrağı
Adem ol sözünde dur, Hakan buyruğu
Keçi geberir de indirmez kuyruğu
Köprü başından aşağı itmeli ha!
Kayıt Tarihi : 13.5.2014 09:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!