Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Rüzgarlar savrulur, başaklar değil.
Eğer meramını anlatamazsa
Sazlara söyletir, kendine değil…
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Dostluklar istenir, düşmanlık değil.
Düşmanlardan büyük zulüm olanda
Yumruklar konuşur, kendisi değil…
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
İtibar edilir, herkese değil.
Sevgili selamını almayanda
Turnalara söyler, canana değil…
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Fikirler söylenir, boş sözler değil.
Cahiller, aptallar boş konuşanda
Ozanlara söyletir, kendi değil...
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Hep muhabbet duyulur, minnet değil.
Kurtlar, domuzlar bağa saldıranda
Köpekleri salar, kendini değil...
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Dik duruş istenir, eğilmek değil.
Münafık sahtekarlar karşısında
Hep belayı okur, duayı değil...
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Resim çekilse de, camide değil.
Böyle densizler ortaya çıkanda
Hayvanları över, densizi değil...
Tüm seyyahlar bilir Anadolu’da
Hep adalet istenir, zulüm değil.
Eğer zulüm olursa kadılarda
Allah’ına söyler, namerde değil...
Bulamoğlu bilir Anadolu’da
İnsana konuşulur, taşa değil.
Ancak laftan anlamayan olursa
Ortaya konuşur, sığıra değil!
Şile/23.06.2018
Kayıt Tarihi : 23.6.2018 20:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!