Konuş!
Konuş ki,
Balların hası dökülsün ağzından!
Kulakların özlemi gitsin!
Şakıyan bülbüller hicap etsin!
Bu özelliğiyle övünenler, hayıflansın!
Gıpta etsinler sana!
Ben de senle gurur duyayım!
Çektiğim sıkıntıları unutayım!
Annemden yeni doğmuş gibi olayım!
Beden ve gönül yorgunluklarım gitsin!
Visaller olsun, firaklar bir daha yaşanmasın!
Konuş!
Konuş ki,
En vahşi hayvanlar bile uysallaşsın!
Taş yürekliler, yufkalılığın her türlüsüyle tanışsın!
Bir hiç uğruna, birbirine küs olanlar barışsın!
Sevginin, muhabbetin özü olan, ses tonunu duyanlar,
Seni yakından görmek için birbirleriyle yarışsın!
Merhamet ve vicdan abideleri inşa edilsin!
Sofraların bereketi ziyadeleşsin!
Birbirlerinde hakkı hukuku olanlar helalleşsin!
Dünya nimetlerini acılaştıran ölüm,
Her daim işin kolayına kaçılmadan tefekkür edilsin.
Mert ve yiğitlerin cesareti, kat be kat artsın!
Sadece ve sadece, Allah rızası için olan sevmeler,
Daha bir anlam kazansın!
Konuş!
Konuş ki,
Gamzeli yanaklarından Muhammedi güller dökülsün!
O nadide sesinle çocukların kulaklarına ezanlar okunsun!
Birbirinden güzel anlamlı isimler bırakılsın!
Otlayan kuzular pür dikkat kesilsin!
Can kulağıyla herkes seni dinlesin!
Nadide sesin, dalga dalga sevda diyarlarına yayılsın!
Firaklar, visallerle takas edilsin!
Vuslatları, daha bir manidar etsin!
Yare giden yollarda, güller bitsin!
Husumetler, muhabbetlerle yer değiştirsin!
Konuş!
Konuş ki,
Zorlukların her türlüsü kolaylaşsın!
Umutları tükenenlerin umutları, tekrar yeşersin!
Kıt kanaat geçinenlerin sofraları,bereketlensin!
Cesaretin en ulvisi, yüreklere yerleşsin
Cömertlikte, herkes birbiriyle yarışsın!
Ağlamayı unutanların didelerinden, manidar yaşlar gelsin!
Her halukarda, her şeyin helali için, boncuk boncuk terlensin!
Konuşma sitilinin dersleri verilsin!
Konuş! Konuş! Konuş!
Yeter ki,sen konuş!
Senin konuşman, benim mutlu olmama yetiyor artıyor bile.
Mangalda kül bırakmayanlar, gelip görsünler!
Belki utanırlar, belki de kendilerine çeki düzen verirler.
Konuş!
Sen konuştuğunda, ben muhabbet fedaisi olmak istiyorum!
Sen konuştuğunda, ben yorgunluklarımı unutuyorum!
Sen konuştuğunda, ben özgürlüğün en alasını yaşıyorum!
Sen konuştuğunda, gözlerimin feri artıyor,
Ve sen konuştuğunda, ben bir acayip oluyorum,
Konuş! Konuş! Konuş!
Yeter ki konuş!
29/Haziran/2009
İbrahim Halil DemirKayıt Tarihi : 8.7.2009 10:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!