Konak değildi
İki katlı
Toprak yığını belki
İzi babamın sırtındaydı hala
Ölmeden biraz önceye kadar
Kapısı vardı tahtadan
Açılmıyordu kimseye
Dışarıdaki namuslu namussuzlar yüzünden
Sokağımız derme çatma birazda engebeli
Ne kayacak kadar yüksekte
... Nede top oynayacak rahatlıkta
Oda büyüklüğünde çukurlar
Ev yapmış çamur üstüne
Bir girdimi içine
Uğraş dur çıkarmak ne mümkün
Önce ilk okula sonra liseye doğru döndü evimizin sağ sokağı
Gittiğim tek sağ yolda okulum oldu zaten hayat boyu
Ben kalbimin yoluna döndüm
Oda solda ya
Sağ yol daha düz sonu daha müreffehti oysa
Ben sola gittikçe yol daha bir darlaştı
Daha bir çukurlaştı
Bütün yollar gibi sağa kaydı
Ben heyelandan sanırken
Nice yıllar sonra anladım sebebini
Evimizde hiç kek yapılmazdı
Anlamazdı ki bizim kuşağın annesi
Anlasa da devir biriktirme devri
Öncelik hep misafirde
Çocuklar hükümdar olmak için daha çok beklemesi gerek
Evler ferah içinde telden dolap
Biraz ileride bulgur sakatlanan dolaplar
Evden karakter çalmakta
Bizim oyun kahramanlarımız tel dolap
Annelerimizindi bulgur dolabı
Malum bizim gözümüzü doyurmaya
Annelerimiz karnımızı doyurmaya çalışıyor
Sobayla ısınmak ne mümkün
Biz odun atardık içine
Annelerimiz balkona atardı
Soba kendini ısıtmadan söndürülürdü
Kış bizim için bir sene sonra biter
Onlar için bir ömür
Merdivenlerle çıkılma zamanları değildi evlere
Çoğu tek katlı
Ağaçlarımız sokaklara servis yapardı meyvelerini
Bizlerden önce
Bizim için dallarını kırılmaması yeterli idi
Evin en keskin yolu kuzeye çıkardı
Ölenlerin yeni evini kurardık
Yılın dört mevsimi sert rüzgârlar eserdi
Çatısız bırakırdı bütün evleri
Bizim evimizdi
Bizim sokağımızdı
Bizim ölümüzdü
Bizim olduğumuz yıllardı
Biz olduğumuz yıllardı
Kayıt Tarihi : 6.7.2013 12:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!