Henüz güneş doğmamıştır. Genç kadın ve genç adam ayaklarını uzatıp oturdukları kır çiçekleri ile bezeli bir yamaçta, kuş sesli notaların saba makamındaki müthiş romantik melodileri eşliğinde güneşin doğmasını beklemektedir. Kadın başını erkeğin omzuna dayar ve fısıldar.
- Beni seviyor musun …
Adam gülümseyerek dudaklarını kadının saçları arasında dolaştırır ve kadının sesine ayarlı bir tonda fısıltıyla yanıt verir. –Evet sevgilim, hem de çok, doğacak güneş kadar …
Güneşin ilk ışıkları kendini belli etmeye başlamış ve kararmış gümüş renkli bulutlar hafiften nurani bir aydınlığa ve giderek pembeleşmeye ve daha da ileri giderek kızıllaşmaya başlamıştır. Kadın ve erkek aynı anda sanki sözbirliği etmişçesine ve biraz da manzaranın ve renklerinin ateşlemesi ile haykırırlar. –Şu gökyüzünün rengine bak, nasıl da kızıllaştı …
İşte olan da bu anda olur. Ve gerek kadının gerekse de erkeğin gözleri arkadan bir el tarafından kapatılır. Bil bakalım ben kimim der gibi. Şaşkın ve biraz da korkulu ve gene aynı anda haykırır kadın ve erkek.
-Sen kimsin?
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Sn.Çeştepe
Doğrulara değinen, benim düşüncelerimle parel olan düşüncelerinize katılmamak akıl dışıdır. İnsanların yönetilmesi adına dünyamızdaki tüm yönetimler kanımca suçludurlar. Sizin yaşamınızda hiç bir belirli yön yokken sizleri adeta 'izm' lerle yönlendirmeye çalışırlar. Aslında siz değildirsiniz. Yasa yaparların yaptıkları yasalar toplumun tümü tarafından onaylanır mı? Kesinlikle hayır!.. Yasayı onaylamayanlar onları yasa değil 'tasa' olarak görürler. Neden? Her siyasi otorite toplumun anlayışı ve zorunluluk duyduğu gereksinmelerden değil, kendi zorunluluk duyduğu politik düşüncelerden hatreket ederler. Özgürlüğün sayısız tanımı yapılabilir.. Kanımca en doğru olan tanım yansız eğitilmiş, insanın insan saygınlığına ters düşmeyen tanımdır. Öylesine girift bir düşünceyi sergilemiş olmanız sizlere çok uzun yanıt gerektirir ama, yine de durulması gereken yeri bizler bilmek zorundayız. Sizin yaptığınız gibi. Toplumsal kaygılarımızı dile getiren yazınız nedeniyle sizleri kutluyorum. Puan falan vermeyeceğim. Bu taktir hakkı basit bir 10 puanla geçiştirlecek cinsten değildir.
Renkler ve Yaşam'dan sevgiler.
kanunlar bir yasağın gereği olarak belki, bilgi sürekliğini hatırlatan unsurdur koruma ihtiyacı doğmasın diye korunmanın beyinden başlayacağı bir sosyal ilişki aracısıdır. hiç bir kanun bir noktası olan kesin anlam olmadı, olamaz ki, sadece düşünceyi bir konu altında toparlamak içindir...
kanun emir değil sanıyorum, aritmetiği de emir diye kullanmıyoruz, bir çözüm için aracı olarak yardımcı ediyoruz düşünceye... bir sonuç için değil bir çözüm için düşünmeyi mi aracılamayı anlamak istemiyoruz, ki belki, hep emredebilelim diye midir acaba... bu yüzden belki sık sık, 81 ilde milletvekilini kim çıkardı, siz mi çıkardınız? diye burnumuza da dayatılmaz ki...
sevgili Şairim, bu kadar güzel kolaylıklarla bu kadar kurnazlık niyedir, anlayamadım gitti... Sonumuz hayra varır inşallah... yüreğinize sağlık efendim, konuya bu bakış kazandırma asilliğine hayranım, teşekkür ediyorum paylaşımınıza... çocuklar bir gün kendi kendilerini korumayı başarır inşallah denilse de kar etmeyecek korkarım, bebek de koruyamaz ki artık kendini...
hayır ve evet terimini sulandırmak bile öyle kolay ki... evet dedi ama, şöyle kıpırdadı, davet olarak anladım diyebilecek yobazlığa sınır mı olur, eğitimi kendine kazandırmayıp, başkasına kurnazlık gösterisi bilgiçliği taslanarak, dediğim dedik hal fırsatçılığından faydalanacak gölgesinde duran ile beslenebilsin metodu bu belki... vs. vs.
felsefeye de uzansa insan çare olmuyor, kanun ama git-gel yapacakmış işte...
sevgiyle kalın efendim
Uzun zamandır korkuların en büyüğü de var üstad.
Şeriat ha geldi ha geliyor....
Amerikan destekli İslamcı militanlar kahraman. Amerikan karşıtı militanlar tu kakalar...
Hani Rusya'ya karşı mücadele veren Afgan Mücahitleri vardı. Ülkemde, basında ve Amerika'da Afganistanın kahraman mücahitleriydiler.
Onlar silahlarını Amerika'ya çevirince, hep bir ağızdan...
Vay namussuz Taliban, tüh sana... kakaaaaaa . deyip hopladıklarımız.
Ülkemizin her noktadan korkularını yaratır.....
İki çıkar vardır. Birisi uluslar arası Amerikan düzeninin çıkarı. İkincisi batıya yönlenmiş ülkemizin çıkarı.
Bu ikisine ters düşen hapı yutmuştur.
Bazı şeylere sansür koymak, yasaklamak çözüm değil ki... İnsanları denetleyemezsiniz...Yine isterse yapacağını yapar... İnsanları eğiterek, yanlışı, doğruyu öğretmek lâzımdır.
Hem önce düşünülmesi lâzım. Programlarda ne veriyorlar halka , ki ne istiyorlar...Ortalık şiddetten, kalitesi düşük programlardan geçilmiyor. Adam gibi, insanları hem eğiten, hem de eğlendiren programlar nerede? Aslında insan, önce ruhuyla insan olmalıdır. Ne kariyer yapmış insanlar duyuyoruz. Pislıkler peşinde, çocuk pornoları peşinde... Yasaklamaktan çok eğitmek gerek bence...
Varolun Sayın Cevat Çeştepe...Saygılarımla...
Tam puan
Yıllar 141-142 yi kovalamakla geçti. Birde baktık asıl kovalanan bizleriz. Halkaları birer birer geçerken boynumuza...
Sınıfsız bir toplum yaratılmaya çalışırken mücadelemizin adı toplumsal kışkırtma oldu..
Aç bir toplumu ne biz doyurabildik nede tepedekiler...Sorularımız köreltilirken korkularımız desteklendi...Güneşin doğan yüzü hala yaşamı anlatabiliyorsa eğer karar verdim...kaynak insan sa...sabırla beklemeğe değer....
Sevgiler...
Ben birey değilim benim adıma sen karar ver...Okumalı mıyım, izlemeli miyim, söyle bana ne yapmalıyım. Hadi sen karar ver...
Uzasın bu gemi...;) )..Alev
Birileri bir şeyleri korumak adına, bir şeylerin bekçiliği adına... namus bekçiliği adına kılıç kalkan ile yola çıktığı zaman kan gövdeyi götürür. Yasaklar... illegaliteyi yerleştirirki bu çok daha tehlikelidir. Müstehcenlik kime göre neye göre müstehcen sayılır.Ayıp, günah altında doğruyu bilmeden yetişen çocuklarımız bilimden uzak, dogmalarla yetişeceklerdir.Elbetteki çocuk pornosu korkunç, hasta beyinlerin ürünüdür. Evet bunun için bir şekilde önlem alınmalıdır. Asla kabul edilemez zaten.Sizin de dediğiniz gibi uluslararası protokolün imzalanarak dünya ile bütünleşerek önlem alınmalıdır.Düşünen, okuyan, araştıran görebilen, duyan. hisseden çağdaş beyinler, yürekler yetiştirebilir, oluşturabilirsek ortada zaten bir sorun kalmaz.
Demokrasi adına Ya da sonsuz demokrasi adına insan hakları gasp ediliyorsa bu da tehlikelidir. Ülkemizin çok çok ciddi ulusal, ekonomik, insan hakları, aş, iş, çevre-doğa sorunları vardır. Topraklarımızın, yeraltı yer üstü zenginliklerimizin, kuruluşlarımızın yağmalandığı...Yurdumun insanının neredeyse yüzde 50'sinin aç, yüzde kırkının başı dönerek, sallanarak ayakta dikilmeye çalıştığı, yüzde onunun da refahtan göbeğinin çatladığı bir zamanda yapacak çook işimiz var. Yazınızın içeriği yerinde bir öngörü ile yazıya dökülmüş Cevat Bey. Teşekkür ediyorum. Sevgiler
Çok güzel üstad yürekten katılıyor ve altını gururla
imzalıyorum tarzınız da çok güzel söylemeye gerek yok, yani kanun ları insanlar yapar insanlar uygular ve uyulması istenir ne var ki sorunları doğru ortaya koyup doğru çözmek kimsenin umurunda değildir, örtmek kapatmak çarpıtmak işine geldiği gibi yönlendirmek,halkı korumak ki bu apayrı bir haslet hakkı korumakla olur ama nedense, her şey insan için yerine farklı çağrışım ve yaklaşımların
hazin sonlarını yaşarız .Yıllarca devlet sektöründeydim yasa ve yönetmelikler hep bürokrat ve bürokrasiyi kontrol etmek için evrak ister halk için istemez ama öylede empoze edilir
sevgi ve saygılarımla.eyvallah.mustafa-sufist_05
Halkıyla hakka ulaşan Hakkıyla halkını sever
Halk içinse hak içinde
Hak içinse halk içinde
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta