Çizgisel zaman içine sıkışmış insan, tahammül daralması ile karşı karşıya kaldı.
Sosyallik maskesi takmış olanlar hariç insan dışında ki diğer tüm canlılar zamanı ölçemedikleri için ölüm yerine yaşam derdindeler.
Zamanın hareket etmediğini, değişenin kendileri olduğunu bilmeden, bugünden yarına, geceden gündüze, bir yerden bir başka yere koşanlar acaba neyin derdindeler?
Yaşadıklarına olmaması gerekirdi gibi gecikmiş güzellemelerin anlamını yitirdiği bir çağdayız!
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim