Kolaydır nokta koymak
Sonbahar yaprağı gibi düşer renkler,
Sessizce savrulur yere.
Bir deniz feneri gibi durur sonlar,
Kayıp bir liman...
Zor olansa ilk don altında filizlenmek,
Sözün köklerini toprağa salarken
Dilsiz bir fırtınayı göze almaktır.
Dümen kırmaktır mesela bilinmez dalgalara,
Yelkenleri ilk nefesle doldurmak.
Kolaydır kendini avutmak
Maskeli baloda saklanmak,
Her kırık aynada sahte bir gülümseme yetiştirmek.
Zor olansa maskeleri yırtmaktır yüzünden,
Çıplak ayakla yürümek cam kırıkları üstünde,
Kanayan gerçeği çığlık atmadan taşımaktır.
Palyaço gözyaşlarıyla,
Çıplak gerçeği kucaklamak.
Kolaydır "Seni seviyorum" demek
Samanyoluna fırlatılmış bir ışık huzmesi,
Kaybolur uzaklarda.
Bir kâğıt uçak gibi havalanır sözler.
Zor olansa bir kuyruklu yıldız olup yanmaktır,
Her gece gökyüzünü yalnızca onun adıyla aydınlatmak.
Çınar kökü olmaktır mesela,
Toprağın en karanlık damarına yüreğini gömmek.
Kolaydır ölmek
Donmuş bir göl gibi, hissetmeden çözülmek.
Buzların altında uyumak.
Kum saati gibi akar hissizlik.
Zor olansa filizlenmektir çatlak betonda,
Bir dağ olup dikilmektir rüzgâra.
Yalansız bir güneşte, ilk tomurcuk olup patlamak...
Ve
Yalanların kırbacını sırtında taşıyıp,
Doruklardan haykırmaktır özgürlüğü.
Hayat dediğin,
Bir kum saatinin içinde sıkışmış iki kum tanesi
Bir nehrin iki yakası.
Biri kolayın uykusuna çekilir,
Biri zorun çarmıhında kanar.
Ve ben,
Küllerimden doğan Anka,
Taşları köklerimle kıran bir çınar.
Hangisini seçsem,
Yara izi kalır avuçlarımda.
Hangi toprağa düşsem,
Tutunurum sıkıca.
Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 13:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!