Mesut Özil….`yeter artik ulan yettiniz yetistiniz biktirdiniz bunalttiniz bezdirdiniz, yeter üstüme basima boyuma posuma sacima topuguma dizime gramponuma tekme tokat giydirip bindirmediginiz saldirganlik; yemedigim laf yükü koymadiniz, canimi burnuma getire götüre ifrit yikran ettirdiniz, yettiniz ulan, kafisiniz, fazla oldunuz, yokum, size de formaniza da kadro ve numara disi koyuyorum kendimi oynamiyorum, yeter artik, yetisiiiiiir..! ` deyip feryat figan futbol mevzuatli Alman Milliligi`nden restini cekip istifayi basivermis.
Yasam bu ya…özüne esasina uygun degerlerle kendini kabullenmis özgüven gelisimi zenginligi göstererek hayat iliskisini her kosulda sürdürebilen herbir varligi onursayip yüceltirken, kendi dogal varligiyla özgünlesen bütünselligi gelisip büyütemeyen hic bir aykiriligiysa sürekli sönen sogulan pörsüyen biten tükenen ezilmis büzülmüslüge tayin ve terkeder.
Kaplumbagalar kurbagalar kelebekler ördekler cekirgeler turnalar arilar ve tüm dünya canlisi suya topraga tohuma cicege caliya yuvalanip isiga gölgeye yurt edinmis dünya zenginligini kendi ilgi duyum ve duyarliliklariyla talep edip edinirlerken, karsilastiklari bütün kaygi korku ürkü ve cekingeye dayali zorluklarin üstesinden kolayca gelebilme güvencesininin bir bölümünü dogustan yapisal özelliklerinde hazir bulurken, cogunu da yasayarak taniklik ettikleri deneyim ve gözlemlerinden toplayip biriktirirler. Insan denen varliginsa tüm bunlara farklilik ve fazlalik katan yordugu düsünce yorumladigi mantigi sayesinde edindigi akil ve bilgisiyle, kesin dogmalara kayitkodlanmis bütün basmakaliplarin ötesinde yasadigi sorunlarin üstesinden gelebilmeyi edinip ögrendigi gibi, tekrarinin olusmamasi icin de bulgular beceriler yollar ve yöntemler toplar ve biriktirir. Eger bu böyle degilse insan, türlü tatlilar iz pesinden kanat cirparak duyup hissettigi cazibesi yüksek cekiciligin tutsakliginda kalan ve bembeyaz cam arkasindan isiga kurtulmayi cabalayip cirpinan yaban arisinin duyumsayan yalvar yakarlarini bile davranacak his ve sezgi gücüne sahip degildir.
Bu yönüyle sadece etrafindaki örseleyen üzen kasan geren kudurtan azdiran körelten küstüren yildiran bezdiren bogan bunaltan kamcilayan heveslendiren kiskirtan yoran körükleyen daraltan kusatan bütün olumlu olumsuz gelgitlere göre oynak ve kaygan kisilik tutulmasiyla saplanip kalan ilkellik, ilkesi ve tutarliligi olmayan saglam güvenceli akil ve fikir yetkinligini olusturup gelistiremediginin kul kurbani olarak buyrulmus hayat güdümlülügünden baska hicbir özgün bilgi birikimi yasamsal tutum tavir ilgi duyarlilik gösteremeyecektir. Bu yüzden de karsilastigi sorunlari hep doldurusa gelen duyumlar kamcilamalar tembihler kiskaclar tutsakliklar caresizlikler telkinler sartlaalar tenezüller zorlamalar kodlamalar mecburiyetler tükenmislikler imrentiler yapay-yapmacikligi üzerinden tedariklenirken, her defasinda karsilastigi SORUN TEKRARI`ni katlayarak üstesinden gelinmeze cogaltip biriktiren hayatinnin en ufak dokunusunu bile kendi akil fikir iradesiyle saglayip karsilayamayan temelli yikim denegi ve serbest piyasa tüketim özneciligini tutsaklasir.
Hal böyle olunca hersey kendi amlam icerik ve tasiyici yasamsal degerini yitirir, sipor sipor olmaktan, egitim egitim olmaktan, kültür kültür olmaktan, saglik saglik olmaktan, gida gida olmaktan, domates domates olmaktan, sonbahar sonbahar olmaktan, sehir sehir olmaktan, ahlak ahlak olmaktan, hukuk hukuk olmaktan, yol yol olmaktan, trafik trafik olmaktan,ilim ilm olmaktan, orman orman olmaktan, mahle mahle olmaktan, ev ev olaktan, din din olmaktan azip sapip cikarak,hergün hemen hemen dünyanin her yerinde milyarlarca ac susuz ölüm zulüm savas sürgün yokluk ve yoksullugu azip kudurtulurken, ayni piyasa kökenli Pazar bozma sahipliliginin kurdugu oyunu bileti kesik acimasiz duyarsiz bagirtilar cevriminde kusattigi trübünsellige kusturarak insan bosaltan müzzik moda süs salon sanat siyaset sipor vesair kuklacikli simsiyah perde cekimleriyle harikalar harikasisin numarali formali OYUNCAKLARINA milyonlarca DEFiN HAZINESI kostümleyip dekorlastirdigi, insani insan olmaktan cikaran kimi kuyumcu kimi kacakci kimi arsaci kimi arazci kimi villaci kimi yatci kimi yalici kimi motor kimi makine kimi kimya kimi silah kimi podyum kimi saray; kimi beyaz perde kimi kara para kimi demokrasi fedaisi kimi insanlik dünyasi havarisi kimi madonnaydi kimi maradona….
Ürettigi manyakligin tek piyeslik sahnesini bütün ilgisiz bilgisiz ve donanimsiz insan zavalliligindan kotarip kaynaklanan, korkuyu kabusu gecimsizligi kuskuyu güvensizligi ve güvecesizligi ancak baskasina danisarak varsayimlar duyumlar güdümler üzerine insanligini koyup terkedenlerin pususundan cöküp cullanan FETHULMETAL tiplemeli Mossad ve Cia ajandaligi, en soyut sig sekilsel ve olabildigine siradan davranislarini dahi durumun malum mevcut haramisi konumundaki TELEVOLE hocaligina sorup danismadan ne kendine, ne kisiligine, ne ailesine, ne cevresine, ne karakterine, ne de hayatina pek yüksek fiyakali sekil veremeyen BOP kiskacindaki Türkiye Toplumu, sözde inandigi dinin özü hakkinda hicbirsey bilmediginin gercekligini disa vurmasinin yanisirasina her türlü keyfe göre kullanimin esaret isgalciligini benimseyip icsellesen tüm toplumsal degerlerini itibarsizlastirdikca, diledigi yikimlari kendiliginden isleyip calisan tepkisizlige dair, küresel ve yerel cikar ortaklarininuyumlu denegi halini alip yürüdü gitti. Bu mahal ahval zaman ve mekanda is güc ortaklarinin kimi mehepe idi, kimi akepe idi, kimi hedepe idi, kimi cehepe idi, kimi iyi veya kötü parti, kimi akepe idi, kimi fazilet idi, kimi akepe idi, kimi isid idi, kimi mafya idi, kimi medya idi, kimi tüsiad idi, kimi müsid idi, kimi akepe idi, kimi, tefeci idi, kimi talanci idi, kimi vurguncu idi, kimi soyguncu idi, kimi sömürücü idi, kimi akepe idi, kimi sayisiz ajan sinirsiz piyon Yuro-Amerika ve Israil merkez yapim- denetim hedepe veya pekaka idi..
Oysa herkesin ortak ülkesi Türkiye, Herseyin ortak degeri Atatürk, Türklük ve Türkiye Cumhuriyeti, herseyin kendi nesnel veya öznel kisiligini insanlik degerinde aracisiz ve kasitsiz konusup anlayip bilip bulacagi TÜRKCESi varken, TELEVOLE AFYON atigi kirli karisimli doldurusa getirtmelerinin sadece korku acizlik cinnet gerilim acimasizlik bencillik salgin siddet dehset bagirip bögüren sipordan siyasete sanattan safsataya dinden tarumara herseyi kendine mecbur birakan sartlanmisligi badanalayip boyatan pislik ve püskürtüsü, Bop kafadarligina kiralik `keske yunanlilar bütün buralari isgal etseydi de biz cumhuriyeti yasamamis olsaydik` diyen ve dilenen ve yasadigi kiran kirana yikimlar ve yikilislar tarihinden zerrece akil fikir edinememis olan ve siradaki tekrarlara IHANETiN daniskasi davetkarligiyla,büyükcene bir manyakligin Kadir Misirlioglu`su idi…isin garibiyse, bu fesli fucuraatli cok numarali ve tek formali figurun, Necip Fazil Büyük Dogu baslikli ayni ortaklik dosyasinda, uzun soluklu yaz bozculuk ettigiydi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta