genzimi yakarken ölüm
kokun içimde kurşun...
dar ağacında sallanırken gölgem
düşlerim gecenin kollarında kayıp
bu gece de,
dün gece gibi,
her gece gibi,
sensizlik tadındaki şarabımın yudum, yudum dibine demir attım
gelmeyeceğini bile bile
şafaklarımın kuytularında demledim bekleyişlerimi
hatırlar mısın
lacivert yalnızlığımda köpük, köpük öpecektin kumsallarımın tenini
şimdi
okyanuslarım alev, alev yanarken gözlerimde
kaç ama kaç mavi daha intihar edecek derinliğimde
söyle,
soluksuz iklimlerimde
kaç fırtına daha kanayacak avuçlarımda...
artık
bu aşkın hayaletini geride bırakarak
meçhul adımlarla yürüyorum karanlığa
gel vefasız,
gel ki beni sensizlikten,
ruhumu kundaklayan gecelerden azat et
bin defa ölmek yerine bir defa öleyim
kokun içimde kurşun
haydi ne duruyorsun
çek tetiği...
Kayıt Tarihi : 3.11.2017 09:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)