Karşında dursam büsbütün
Ey sarmaşık
Sarılırmıydın biçare halime
Sarılırmıydın
-yalnızım
Kıvrınıp uzanırmıydın kederime
Yarı başlı bir seyahatnamedir bu
Bilmem ki yuvarlaktır âlem
Yollarda vuslat nihayet değil
Oyulur dağlar kabak gibi
Denizler yarılıp geçilir
Madem ki küçücük bir odada
Ansızın alev almışız
Varımız yoğumuz da
Hemen yanı başımızda…
Ben hep şiire yazdım ne yaptım ve ne gördüm
Tenkit ya da bir tecrübe, gerçek, yani gördüm…
Çabucak mı ağır mı bilmem zaman nasıl geçer
Geç, er, ne fark eder ki geçen bellekte huy geçer
Geçer günler iç içe, bir kir atı rahvan geçer.
Devreceliden Yerköy'e doğru
Tepelerin kenarından bir düzlüğe
Tıpkı bir resim gibi aklımdadır doğu ekspresi
Yıllarsonra gördüm onu bir garda
Demirden soğuk bir hüzündü
Gördüğün en uzağa, Ufkun sonsuzluğuna
Denize karşı yürü, âlem denizdedir
Bir parçacık sudan, gördün neler oldu
Damla usaresin, ne olacaksın
Yürü, hayat denizde başladı
Git, hayatın derinliğine
Lâle, sim, menekşe
Oluverip gonca
Açmadı mı böyle başka
Lâle, sim, menekşe.
Sarılgan, sarmaşık
Âşık sesi, maşuk un şavkına terk-i candır
Olamazdı izahat, O yoktan yaradandır.
Cemiyetleri aydın etmez, hilal gecede
Fakat olur, aydınlık, doğru kandil hecede
Fezayı aydın eden yıldız, lal neticede
Kalem tuttun, yaz elim
Sana mecbur bedenim
Bu akılda gam benim
yazı yazar, ben kimim?
Bir hiçten kopup geldim
—Gözden gözeydi…
Gözlerdeki mezalim bakışlarda gölgeler,
Duvarlardan sesler hiç kaybolmaz
Zindanlar,söküp zincirlerini
Zulmü sonsuza dek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!