Köhne evlerin arasından geçiyorum
Dumanlandırmış gece karanlığını
Kışın sıcak-soğuk cepheli nefesi ensemde
Üşüdüm cümlesinin boğazını yakıyor bir cep kanyağı.
Eski bir köprü en yakınımda
Eskiliğiyle tarihi ve antik
Yüzyılları geçirdi de üstünden,
Ümitsiz bedenleri tutamadı elleriyle.
Bir buhranın akıntısı aldı götürdü nicelerini
Irmağın şehvetle sevişecek azgın gövdesine,
Direnemezdi otsular sele, yele.
Modern bir kasırga yıkıyordu değerleri,
Değerlerin en değerlisi sevgiyi.
Bir Moğol istilasıydı, yıkımdı yaşam.
Sadece bir güç gösterisiydi yıkımlar,
Gecekonduların yıkımı,
Gecekondu insanının yıkımları.
Belki de arsız hesapları vardı,
Uğursuz ve hayırsız ruhların.
Bir inşaat mühendisiydi belki zulüm,
İnşa ettikçe kazanç sağlayan.
Şeytansa mütahit anlaşılan
Yıkıyorlardı ve yakıyorlardı yürekleri,
Ah otsu yüreğim,
Yenilgidir hep senin payına düşen
Ne yele direnebildin ne sele sen.
Kayıt Tarihi : 20.2.2003 00:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!