Be hey Kocadağ nesin sen
Abide mi... anıt mı..?
Semaya başkaldırmak
İsteyen bir kanıt mı..?
Küstüm sana kocadağ
Hani, ne söz vermiştin..?
Acı tatlı yönünü
Yaşdın mı..? sitemin..
Yok.. değilmi..? çünkü;
Herşeyin lafta senin,
Gözyaşı en kolay yol
Başın ta kafta asenin
Sevdiğin insanların
Ölçüsünde değilsen,
Ne geçer ki eline
Yere kadar eğilsen
Hani örfün, adetin,
Dinin, diyanetin
Bunlar değil mi..? senin,
Ebedi saadetin
....
Küstün sende demek ha..!
İşte kısıldı sesin,
Doğruları dost yüze
Acı söyler bilirsin..
Sil gözünü Kocadağ,
Ağlama, şunu bilki;
O selde boğulanın,
Mutlaka benim, ilki..
Değer vermesem sana;
Zamanımı kısarak,
Yazarmıym bunları
Öğünümü asarak,
Taş görünen halinle
Ne kadar duyarlısın,
Şu kalp taşıyanlarda
Seni biraz anlasın..
.......
Kocadağ söyle bana
Hitabettimse niye?
Bir zamanlar, kıraçta
Yaşayana, köylü diye..
Niçin beddua ettin.?
Bak işte tuttu ahın,
Kendimi dağda buldum,
Köründe bir sabahın..
Ayda yılda bir laf
Atmak istesem bile,
Gecelerce yürümekten
Bilyorsun; nafile..,
Dertlenip, yazsam sana
İçimdeki çağları,
İsyanından yıkarsın
Civardaki dağları..,
Şimdi sana ne söylesem
Kimbilir nerelere
Fısıldarsın değilmi?
Komşu dağ tepelere
Niye yaşlı gözlerin?
Niye yaslısın öyle..
Sen 'merhaba' dedinde,
Almadım mı? ben, söyle..
Üzülme be Kocadağ
De, bana sıkıldıysan
De ki; 'Bıktım..birazda,
Başka diyarda kalsan'..
Bak...Zaten gidiyorum
Senden çok ıraklara..
Gelinciğin, kanlarla
Sulandığı topraklara...
16 Aralık '96
Eğirdir/ ISPARTA
Kayıt Tarihi : 17.7.2007 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!