O kadar çoktu ki işleri çocukların,hiç işleri bitmezdi.Usulen gelselerde bazen,onu mutlu etmezdi.Bir gün hastalandı bizim zahit yatak,döşek.Otursa oturamaz,kalksa kalkamazdı.Biliyor du işte zahit,bu ölüm yoklaması.
Koşup geldiler sağdan soldan çocukları,Her yanı ağıt sesi kapladı.Ben iyi baktım yarışına girdi çocukları.Ölüyordu zahit,hiç kalmamıştı hali.
Son bir hamle yaptı koca zahit.Bir şeyler anlatacaktı.Lakin hiç yoktu takatı.Zorlandı,bir çift söz çıktı ağzından nice sonra"Ölüyorum evlatlarım,lazım değil bu ilginiz,bu ilgi bana yaşarken lazımdı".
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta