Bu klinik deneyler artık hayatımızın bir parçası gerçekten. Klinik deneylerden sonra İsviçreli Bilim Adamlarının da katılımı ile yapılan derin araştırmalarda beş dakikadan fazla sakız çiğnendiğinde insanın çenesinin yorulduğu saptanmış...
Bu klinik deneylerde hiç bitmiyor. Müthiş deneyler bunlar bilim dünyasına katkı yapan. Toz deterjanların bir gramının içinde on beş bin sekiz yüz altmış üç adet toz zerreciği bulunduğu saptanmış. Yani, herkes de bulamıyor bu sonucu... Siz neticeye bakın, Hatice'ye de sakın yan gözle bakmayın...
Çay bitkisi üzerine yapılan klinik deneylerde çayların demlenirken üstüne kaynar su döküldükten sonra çok mahcup bir vaziyette kaldıkları ortaya çıkmış. Bu mahcubiyetlerini gidermek için de çay içildikten sonra hemen çöpe dökülmeyip biraz çaydanlıkta bekletilmesi gerekiyormuş. Vallahi ben de kahvecilerin ve kahveci çıraklarının yalancısıyım...
Yine İsviçreli Bilim Adamlarınca yapılan klinik deneylerde, yağmur yağarken, ağzınız havaya doğru açıp da beklediğiniz zaman ağzınıza girecek yağmur damlası sayısını net bilebilmek için rüzgarın da o dakikada nasıl estiğinin bilinmesi gerekiyormuş...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta