bir şafak kızıllığındaydım,
potemkin güvertesinde, bütün topların aynı anda patlamasıydım
.
şafak kızıllığında sevmek seni canımın içi,
seni sevmek tepeden-tırnağa, katıksız ekmek gibi sevmek memleketi
uzak dağlarında koklarken saçlarını, ayak izlerin kumsalda kum tanesi
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
bu limanı sevmek akşam alacasında,
bu limanı sevmek canımın içi, boy veren dalga gibi kurtuluş havasında
çizgisiz ufuklarda da soluyabilmektir yani, bir vapurun uzak dumanında
rüzgarda savrulurken saçlar, ne varsa yaşanmamış, akla gelinceye kadar
sorarsan anlatırlar sana, adı gözyaşı olan bütün yağmurlar.
/şafak kızılından çıkarak yola, varınca akşam alacasına
gördük ki bütün hayaller saklı kalmış, bulutların arkasında/
Şiir kadar hikayeside mükemmel,duygular el örmesi halı gibi ilmek ilmek işlenmiş dizelere,okurken yine kayboldum,bir ara köyüme gittim orak salladığım o kuru yabana,karasabanı tuttuğum çiftçi günlerime,çocuktum ama ben çocukluğumu yaşamadımki abi hep büyüktüm hep büyük insanların işini yaptım,oyuncak nedir görmedimki,hem oyuncak onamak boş işti,kuzuları kim otlatacak,işte oradan aldı bu şiir beni bu günlere yaşam karelerime birer birer tıklama yaptı kareler açıldı anılar döküldü en iyisi boğulmadan anılarda,bu güzel şiirin keyfini çıkartayım,engin denizlere doğru açılarak,yüreğin var olsun abi seni okurken kopup gidiyorum özür dilerim:)) Selam ve saygılar...+ Ant.
Akşam alacasında bu anlamlı ve fevkalade hoş şiirinizi okumak benim için büyük bir mutluluktu. Farkınız hemen fark ediliyor üstadım.
Sayın ÇEŞTEPE anlaşılacağı gibi gene kendi kişiseş tarihi üstünde bir yolculuk yapmuış bu çok güzel şiirinde. Sonunda hiç ulaşılamayan hayallerinin saklandığı bulutlar altında bir limanda ayaklarını uzatarak beklediği. Fırtınalı ve coşkulu sabahlardan dingin akşamlara bir yolculuk.
Çok güzeldi. herzamanki tebrik ediyorum. Listem ve tam puanımla.
ŞİİRLERİNİZİN İŞLENMESİ,BİZLERE SUNULMASI BİR BAŞKA GÜZEL.
OKUMAKTAN BIKILMIYOR.
TAM PUANIMLA KUTLUYORUM
Sayın Çeştepe, yüreğinizde büyüttüğünüz kutsal sevgileri harmanlayıp, en duru haliyle şiirleştirmeniz, hissettirdiğiniz duygu o kadar çarpıcı ki, etkisi çok uzun sürüyor.
Potemkin merdivenlerinde oturup, bulutların arkasına saklı kalmış hayallere ağlamak istedim...
İçtenlikle kutlarım, çok güzeldi...
*POTEMKİN GÜVERTESİNDE
BÜTÜN TOPLARIN
AYNI ANDA PATLAMASIYDIM*
HARİKA DİZELERDİ
TEBRİKLER
Cevat Bey,
Şiirlerinize yorum değil,ancak methye yazabilmek
mümkün çoğu kez..
Her dizesi başlıbaşına bir şiir niteliğinde,kelimelerin usta bir kuyumcu hazakatiyle işlendiği ,insanı alıp götüren şiirler....
Bu da öyleydi.Sadece 'şiirin hikâyesi' bile,şiirin ve şairin büyüklüğünü anlatmaya yetiyor...
Şiire ve size,sadece alkışlarım ve saygılarım var efendim,
Ünal Beşkese
Sevgilinin sevdası, yaşanılan coğrafyanın sevdası ve aşk!..
Her türde, her şekilde, her imgede şiirleşen aşk.
Çok güzeldi Sevgili Çeştepe.
Saygıyla.
gelen ruzgarlarla alip gotursek
tasan irmaklarin seli coskudayken
dudak dudak yasamalarda sicagi yuklesek
kilim tezgahlarinda buz gibi su
boyali duvarlara kina moru
yedi renk sirmasi yedi renk gulu olsak
tasisak su uzakliklarida
yorulup otursak omuz baslarimiza
sarsa ruzgarlari atesi solugumuzun
su zamani gotursek kabuslu gecelerle
sensizligin asisi yok olan su dunyayi
sarsak arzularin birakilmazliklarini tutsak
su bereket kesesi su tutun su boyali sekeri
tasisak bu uzak hasretleri
yeniden yasar gibi dogumlarini hayatin
yeniden tutsak elleri goz goze
bu ruzgar bu baharda yasanmaz,da ne var
EMRE DILLI....
saygi duydugum arkadasim yine harukulade bir siirle birlikte oldum yorum adina bu siiri armagan etmek istedim ...sevgiyle esenlikle kalin....
Yalan ve Olan
Denizin üzerinde güneşin ışıltıları
Binlerce mücevher oluşturmuş
Mücevherleri bir bir toplayıp
Sevgilime vermek geçti içimden
Ama benim hiç sevgilim olmadı ki
Çengelli Emine vardı çocuk yaşlarımda
Önlü arkalı otururduk okul sıralarında
Kavga ederdik bol bol
Yazdığım şiirleri vermeyince
Alır yırtardı kağıtlarımı
Denizin üzerindeki ışıltılara bakıyorum
Binlerce mücevhere dönüşen
Alıp sevgilime veresim geliyor içimden
Ama benim hiç sevgilim olmadı ki
Sarı Emine geldi sonraları
O bana aşık ben ondan uzak
Şakalar yapardı da anlamazdım
Üzerime kalacak diye kaçardım köşe buçak
Kara Emine'de sıra
Babamın arkadaşının kızı
Her aile toplantısında
Her okul paydosunda
Her iş çıkışında
Dolaşırdı arkam sıra
Nedenini bilmem görmezden gelirdim
Mahalle komşumuzdu Müslüme
Müslüman bir ailenin kızı
Ön kapıda beni öper
Arka kapıda başkasını
Güneş pırıl pırıl denizin üzerinde
Her ışıltı bir mücevher
Alıp sevgilime vermek istiyorum
Benim hiç sevgilim olmadı ki
Nez vardı gençlik çağlarımda
Onu görünce içim daralır
Kalbim delice çarpar
Kan beynime yükselir,başım döner
Ne diyeceğimi bilemem ben
Yürüyüşümü bile şaşırırım
Yanına sokulurum:
-Arkadaş olalım
-Üzgünüm arkadaşım var
Dünya niye bu kadar dar niye beni böylesine sıkar
Gözlerim dolu dolu,kalbim kırık,hayallerim ümitsiz
Şu kocaman denize hep güneş vursa
Mücevher oluşsa binlerce
Alıp onları sevgilime versem
Derken tarihin birinde
Hiç tanımadığım görmediğim
Biri çıkar karşıma evlenirim
Hayatımı alır damla damla
Sevgimi alır bardak bardak
İki çocuk verir
Biri kız biri oğlan
İşte budur olan
Öteki yalan
14.04.2000
Recep Uslu
Sanırım bana kızmazsın...şiirlerine şiirlerimle yorum yazdığım için.
Bu şiir ile ilgili 91 tane yorum bulunmakta