Kızıl Saçlı Hasretim ve Kavgam

Oysa nice gül bahçelerinden geçip de geldik uçurum kenarına
Ayaklarımıza takılan papatyalar ve yüreğimizde zincirlenen özlem demeti
Ve dilini bilmediğimiz şarkılarda nakarat nakarat şahlanan hasret
Sayfalar dolusu uzaklığın, gözlerin, dudakların, ellerin
Ve kızıl saçlarına düğümlenen Mamak'ın yağmurlu ağustos geceleri
Paket paket, izmarit izmarit tükenen ömrüm
Bitmek bilmeyen ağız dolusu ağıtlar, çaresiz-perperişan yurdum
Güvercini, zeytin dalını esir almış örümcek ağları, akrep yuvaları
Ve bir kuş ötümü uzaklıkta direnen cumartesi anneleri
Açlık grevlerinde, barikatlarda, dağlarda kekik kokusu bahar muştusu

Bir bilsen ne büyük bir nimet sevgilim bir bilsen
Karanfil'den, Cebeci'den, Mamak'tan, Ulucanlar'dan sana şiirler yazmak
Unutmadık sevgilim unutmadık Mamak'ın mayıs kahpeliğini
Deniz'imi burda vurdular, Hüseyin'imi burda, Yusuf'umu burda
Tomurcuk açmamış dar ağaçlarında astılar çocukluğumuzu, baharımızı sevgilim
Yıldız bizimdir, güneş bizim, ay bizim
Direndiğimiz kadar insanız sevgilim, dövüştüğümüz kadar namuslu
Celladını iyi belle sevgilim direnmeyi öğren, dövüşmeyi öğren
Bunlar yıldızın düşmanı efendiler, bunlar ayın, bunlar güneşin düşmanı
Biliyorum sevgilim biliyorum
Bunlar şiirin düşmanı, bunlar sevdanın
Biliyorum sevgilim biliyorum
Vermezler çocukların adını caddelere, parklara, meydanlara

Ah be sevgilim bi de senin o kızıl saçlı hasretin ekleniyor Mamak gecelerime
Dönüşü yok, kaçışı yok bu dinamit kuyusu sevdadan
Bir yanda çocukların o masmavi avuçlarından çiçek çiçek dökülen
Papatya falı sözcükleri " seviyor-sevmiyor"
Diğer yanda kahpe celladın o korkunç pençesinde direnen, dövüşen
Güvercin uçuşu sema, zeytin dalı umut, çocuk gülüşü yarınlar
Unutma sevgilim asla unutma!
Yıldız bizimdir, güneş bizim, ay bizim.