Nasıl sıkılıyorum nasıl? Bir bilseniz,
Güz ayazında çıktım kırlara,
Ömrümün güzünü yaşadığım şu anda.
Mevsim güz, vakit güz, öğleden sonra,
Dolaşıyorum kırlarda, kendimle baş başa,
Ortalıkta kır çiçekleri, birde ben yalnız,
Bir çiçek kıpkızıl bakmakta bana,
Tam da kır çiçeklerinin durur ortasında,
Kim bilir kim? düşürdü seni,
Bu parka kır çiçeklerinin arasına?
Yağmur yağıp, güneş vurdukça,
Belli ki köklerini salmışsın toprağa.
Evet dedi sessizce, kimse duymasın der gibi;
Bir güzelin elinde geldim buraya,
Beklediği sevgilisi gelmeyince o güzel,
Savurup attı beni, işte bu toprağa,
Ağlıyordu hıçkırarak, gözlerinden yaşlar akıyordu,
Sanki dağlardan, pınarlar çağlıyordu,
Fırlattı attı beni, kır çiçeklerinin arasına,
Koşuyordu çılgın gibi, bakmadan arkasına.
Yapraklarını okşadım, parmaklarımla,
Kokusunu içime çektim, doyasıya,
Değişik bir gül, kıpkızıl rengiyle,
Kadife elbise giymiş gibi yapraklarıyla.
Bu ülkeden değilmiş, söylediğine göre,
Suyun öte yakasındanmış ataları,
Yine bir sevdanın çiçeği olarak,
Getirmişler yurdundan, bu topraklara.
İşte o an içimde yanmaya başladı bir ateş,
Sinemde belirdi bir alev, yakmakta yüreğimi,
Ateşler içinde ben, sevgiyle bakarken güle,
Bilmeden sevdalandım galiba o güzele,
Dudaklarımda bir sevda türküsü, başladım,
Bağıra, bağıra kır çiçeklerine söylemeye.
Hayalimde canlandı birden, baktım güzele,
Sevdalandım ona, bilmeden kim olduğunu bile,
Saçlarını benzettim, elimdeki bu kıpkızıl güle,
Ya gözleri? biraz gri-mavilikler içinde,
Tıpkı gökyüzü maviliğindeki, gri bulut gibi,
Bir boy tanrım, sırım gibi, uzun mu? Uzun,
Rahvan adımlarla yürürken titretir yerleri,
Gül dile geldi seslendi bana bir an,
Neler oluyor, kendine gel şaşkın adam,
Dinle bir, hayali güzele vurulmadan,
Bilmediğin, görmediğin o güzele aşık olmadan,
Kendine gel, aşk acısı sana koymadan,
Ömrünün güzüne geldiğin tam bu an,
Geçmişe bir bak, neler çektin be koca adam?
Aşka aşığım ben dedim, kızıl güle,
Aşık olamadım bu güne kadar bir güzele,
Sevdim ben bu güzeli, kavuşamasam bile,
Senden bir dileğim var ey kızıl gül;
Öldüğümde, mezarımda açmanı isterim senden,
Bu sevda benim sevdamdır sende biliyorsun,
Dinlesinler aşkımı, mezarımı ziyarete her gelen,
Haydi hoşça kal, suyun öte yakasından gelen gül,
Asma sakın yüzünü, sevdalı gördünmü? bir gül,
Son dileğim, senin gibi bir güle olmak bülbül,
Yakışacaksın kızıl renginle sevdalı ellere,
Anlat benim sevdamı, tüm sevenlere! ! ! ! ! !
İzmir 07.Kasım.2003 Kordon sahili
Ali Osman YılmazKayıt Tarihi : 8.11.2003 01:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)