Kızıl elmalarını kaybetmiş iki insandık
İnandık
Elma şekerine kandık
Kana kana kanıyorduk
Martıları düşlüyorduk
Çocukluğumuzu doyuruyorduk
Hacıyatmazları uyutuyorduk
Uyuyorduk
Daha gencecik
Gelincik gelincik
Yağmurlar ölüyordu
Kıyafetlerde kifayetsiz yürüyorduk
Yağmurlara ağıtlar yakıyorduk
Kızıl elmalarını kaybetmiş iki insandık
Rengine kandık belki
Belki de elma şekerine aldandık
Sonra birisi elma şekerimize yaklaştı
Gülüyordu
Gülüyorduk
Sonra o güldü
Sustu yağmur ağıtları
Benzimde rengim, genzimde elma şekeri soluyordu
Sustu kaldırımlar yürüyemiyorduk
Murdar bir rüzgar esiyordu
Susuyorduk
Takvim tarihleri yeniden koparılıyordu
Albümlerde resimler kendini yakıyordu
Yakışıksız bir duvarda şiirler mısra mısra dökülüyordu
Anılar alevleniyordu telve gözlerde
Ağlamak yakışmıyordu işte
Ama sen uzaktaydın kızıl elma
İnanmak gelmiyordu içimizden
Elma şekerine kandık
Kan oldu aguya boyandık
Kanıyorduk.
Bir an kaybolmuş gibi, kaybettik kendimizi
Sonra sustu yağmur ağıtları
Rüzgar çığlıkları sustu
Artık ne yağmurlar ölüyordu, ne de mevsimler
Ne bu şehir var ne de bu iklim
Martıların türkü söylüyordu
Çocukluğumuz büyümek bilmiyordu
Hani kızıl elma diyordun küçük kız
Rengini sunuyor bak
Hadi gel kızıl elmalarımızı arayalım
Gözlerimizi büyük büyük açıyorduk
Gülüyordu
Gülüyorduk
Gülüyoruz bak...
Kayıt Tarihi : 6.5.2005 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne bu şehir var ne de bu iklim
güzeldi yüreğinize sağlık olsun ne diyelim
TÜM YORUMLAR (1)