Sen,
Sonbaharın kızıl cemresi,
Kırkı çıkmamış yenidoğan aşkın,
Perisi dahi ağlayan kırık bir coğrafyanın
Bilmem ne enlem ne de boylamı,
Ve bilki seni anlamanın,
Soğuk ve soluk yordamı
Ağustos kokan saçlarında,
Sonbahar'ın bir değeri yok aslında
Belli ki Cemre ilkinde değil son-baharında düşer yüreğinin
Ki her ne kadar kızıl, gözlerinin türevinde sonsuza değer
Islak yeşile, buğday sarıya inat
Ve Şems'in avuçlarında ölümcül bir vuslat..
Ama sen gül, ölesiye ya da öldüresiye
Gül ki, lanetli dudaklardan alınacak hayır dualarından
Yalancı bir Kabil'in Habil'e katlinden
Nikotinlenmiş tüm aşklardan
Kendinden,
Kendiliğinden,
Öyle ki bir delinin Tanrı'ya yazılmış mektuplarından
Durulanadek gül..
Zira,
Sevgiyi aldırmışken bilmem kaç aylıkken yüreğimizden,
Ellerimiz kanlı ve bir o kadar zanlı iken,
Kim ki seni, "seviyor" yüklemli cümlenin
Baş öznesi eylerse eğer,
Bilki o sen ve -den öte sana kalacak olandır..
Thkn'2013 Mart
Taha HakanKayıt Tarihi : 6.12.2016 17:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!