Kızdım artık yazmıyorum!

Seçkin Erdoğan
4059

ŞİİR


38

TAKİPÇİ

Kızdım artık yazmıyorum!

“Yürek benim değil mi? ”

Bir acının ta dibinde
Sızdım artık yazmıyorum!
Neden diye bilin sizde
Kızdım artık yazmıyorum!

Sevgi nedir bilmeyene
Aşkta huzur vermeyene
Yüzü asık gülmeyene
Kızdım artık yazmıyorum!

Kalbi taştan olanlara
Beni derde salanlara
Çıngıraklı yılanlara
Kızdım artık yazmıyorum!

Ben bendeki öze küstüm
Yalan bakan yüze küstüm
Hecelere söze küstüm
Kızdım artık yazmıyorum!

Sevgi nedir bilmiyorlar
Mutluluğu dilmiyorlar
Kinlerini silmiyorlar
Kızdım artık yazmıyorum!

Sözüm ona zalimlere
Sırttan vuran hainlere
Arkamızdan gülenlere
Kızdım artık yazmıyorum!

Şu zamanda nerede mert
Rejon keser yalandan sert
Dert üstüne dert verir dert
Kızdım artık yazmıyorum!

Hislerimi hayalimi
Düşüncemi sır halimi
Kırdım işte kalemimi
Kızdım artık yazmıyorum!

Gözüm yaşlı olmuş nehir
Yürek dersen zaten zehir
Bundan böyle tek bir şiir
Kızdım artık yazmıyorum!

Rabbim büyük derim yüce
Emanetim sonsuz güce
Ne bir tek harf, ne bir hece
Kızdım artık yazmıyorum!

Seçkin Erdoğan
Kayıt Tarihi : 10.5.2020 19:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Geleneğe selam gönderen şiir
    Ne Demişler . Güzel solarken bile güzeldir. Şair de yazmazken bile yazandır

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    küsmekte barışmakta bizim için. ama şairin suskunluğu zor iş.

    Cevap Yaz
  • Osman Akçay
    Osman Akçay

    Çok güzel bir şiir okudum.

    Küçükken darıldım oynamayacağım derdik. Bir süre sonra tekrar oynardık.

    Şiirin başlığı 'Kızdım artık yazmıyorum', ilk dizesi ise “Yürek benim değil mi?” olması,

    Bende;

    Darıldım
    Yine şiire sarıldım

    duygusu oluşturdu.

    Siz kızıp yazmağa biz de okumağa devam edelim.

    Kaleminiz daim olsun. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Dilruba Emine Genç
    Dilruba Emine Genç

    Siz yine hep böyle kızın ve yazmayın :)

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Atalarımız "PİREYE KIZIP YORGAN YAKILMAZ VE GAVURA KIZIP ORUÇ BOZULMAZ!" demişler Adnan bey kardeşim. Kızmak, üzülmek, sevinmek, darılmak, kırılmak hep beşer olmanın özelliklerindendir. Gerçek İnsan bu fiilleri yerli yerinde istimal eden kişidir. Zira Resulullah-sav- bir peygamber olmasına rağmen yerinde kızar yerinde üzülür yerinde sevinir ve yeri geldiğinde de tıpkı bizim gibi kederinden ağlardı. Lakin o şahsına yapılan haksızlıklardan dolayı kızıp küsmez ve kendini üzenleri daima af ederlerdi. Onun af etmediği şeyler sadece Hukulullahın ihlali ve kulların haklarının gasbı idi. Aişe validemizin ifadelerine göre dine olan saldırı ve kulların haklarının gasbı söz konusu olduğunda çok öfkelenir ve hak yerini buluncaya ve mevzu vuzuha kavuşuncaya kadar asla yerine oturmazdı. Demek ki fıtratın muktezası olan tavırları yeri geldiğinde sergilemek kamil insan olabilmenin olmazsa olmazlarındandır. Yoksa robot misal bir hayat sürmek gerçek insanlık değildir. Hülasa; Altın dövüldükçe yani ısıtılıp, ısıtılıp içindeki muzahrafatlar atıldıkça kıymetlenirmiş. Sizin de kızmanız inşaallah altın misalinde olduğu gibi hayırlı neticelerin husulüne vesile olur vesselam.

    Tebrikler,hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Seçkin Erdoğan