Kıyıdaki Elmaya Bir Ses Şiiri - Yorumlar

Turgut Uyar
4 Ağustos 1927 - 22 Ağustos 1985
61

ŞİİR


966

TAKİPÇİ

ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra
bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra

hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık
bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra

bir kıyı ikindisiyle bir elma öyle kendiliğinden

Tamamını Oku
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 07.12.2011 - 22:49

    Dizilerdeki eşlerin biribirlerini anlatan sahnelerini seyredip aman çok güzel diye devamını bekleyenlere de (başta bizimkiler ) benim içim cız ediyor.Neylersin.Hoşlanıyorlar işte
    şeytanın gözü kör olsun:(

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 07.12.2011 - 22:31

    Andrey Tarkovski filmine gitmiştik taksim sanat evinde..Arkadaşım hoşlanmadığını söyledi..içim yandı..arkadaşım bu sözlerini söylerken içtendi üstelik..ne yapılabilirdi ki işte hoşlanmamıştı.....sanatçı ve izleyici arasına merdiven kurma işi, akıl sır ermez bir iştir vesselam..sanatta niçin olmuyor çünkü..sanattaki anlam takibi ile nesirdeki anlam takibi farklıdır desek şimdi..birisi kalkıp niçin farklıdır , nasıl farklıdır der şimdi..koku ile görüntü farkı gibidir mi desek acaba..

    O yüzden eskilerin bir sözü vardır..bilen söylemez..söyleyen bilmez şeklinde...böyle bir sır işte sanatın peşinden koştuğu anlam...Turgut Uyar hep koştu sanatın kokusunun peşinden..Ben böyle hissettim onun tüm şiirlerini..Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 07.12.2011 - 21:20

    Şairi değil Allah içimi biliyor ki o suçlananların içersinde kendim de dahilim.Alışmısız kanıksamışız yağmur yağıyor deyip geçiyoruz mesela (örneğin:) Aslında doğrusu şöyle
    yağmur Allah tarafından Sebebleri yaratılarak yağdırılıyor.
    Bilgeler bu şuura dikkatimizi çekiyorlar.Burada bende bu hususa dikkat çekmek istedim vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 07.12.2011 - 21:12

    Bu arada şu hususa dikkat çekmek isterim.Burada biz şairi yorumlamıyoruz şairin bu şiirini yorumluyoruz. Olabilir ki şairin çok anlamlı akıcı ahenkli ruha heyecan veren şiirleri de olabilir.Bir tek şiiri ile şairi yorumlamak doğru değil.Geçenlerde üstad Necip Fazılın bir şiir kitabını okudum.Beğenmediğim şiirlerine de raslayınca hayret ettim.O şiirlerin ne zaman hangi yaşlarda hangi dönemlerde yazıldığı meçhul.Böyle diye Necip Fazıl ın üstadlığına bir itirazımız olmamalı olamaz.vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 07.12.2011 - 21:01

    Orhan Veli benim fikriyatımda bir şair değildir fakat onun cımbızlı şiiri çok güzel çok ta anlamlıdır.

    cımbızlı şiir

    Ne atom bombası,
    Ne Londra Konferansı;
    Bir elinde cımbız,
    Bir elinde ayna;
    Umurunda mı dünya!

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 07.12.2011 - 20:56

    . İfade şekli duyguya karşılık gelir. İfade kalpte ne kadar heyecan uyandırıyorsa o kadar duyguludur.

    Orhan bey kardeşim galiba siz de çok felsefe okumuşsunuz.
    Felsefeye okunsun tabi felsefesiz şiir tuzsuz aşa benzer.
    Lakin ahenkten,akıcılıktan,manadan biri eksik olursa o şiirler
    beni açmıyor.Bu şiiride bir kaç defa okudum ifadesi kalbimde hiçbir heyecan uyandırmadı.Zira bu şiirde bu üç husustan hiç biri yok.Zoraki mana vermeye çalışmanında alemi yok. vesselam.

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu 07.12.2011 - 20:37

    Ben de yıllarca deniz kenarında ve ırmak boylarında yaşadım ve gerek denizi, gerekse ırmağı çok zaman hayallere dalarak seyrettim. Deniz kenarında ve ırmak boylarında yaşayan insanların bu güzellikler karşısında büyülenmeden duyarsız kalacağına kattiyetle inanmıyorum. Nasıl ki bir çoban doğadan habersiz kalmaz, deniz ve ırmak boylarında yaşayan hiç kimse bunlardan bi haber olup, ilgisiz kalmaz sanıyorum.

    Tamamen deli saçması bir şiir, diyemeyeceğim: ruhsuz, melodisiz akıcılığı ve müzikal gamı olmayan saçmalıklar

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 07.12.2011 - 20:05

    ‘’hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık’’


    Bir insan bir şeyin içindeyken ya da o şey devamlı gözünün önündeyken onu kanıksar. O şeyin varlığını unutur. Çünkü gözüne değişik gelmez. Denizin kıyısında olup ona bakmamak böyle bir şeydir.
    ‘’bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra’’

    Biz böyle bir ruh hali içerisinde iken her şey kendi mecraında ilerlemekteydi demek istiyor şair.

    Bir metnin şiirsel değeri o metnin ifadesinde gizlidir. İfadeye şiir değeri veren şey ifade gücü ve ifade şeklidir. İfadenin gücü şüphe ile ölçülüdür. Şairin kullandığı sözcükler ne kadar müphem ise, ucu çok anlamlılığa açıksa, farklı anlamlar çıkıyorsa o kadar güçlü ifadedir.

    İfade şekli duyguya karşılık gelir. İfade kalpte ne kadar heyecan uyandırıyorsa o kadar duyguludur.

    İyi şiiri ifade gücü ve ifade şekli arasındaki denge belirler. Bunun dışındaki şairin kullandığı teknikler, formüller, kafiye, vezin, şairin kalbine zuhur eden ilhama verdiği şekil, kullandığı dil ve dile ilişkin hususiyetler, fikir vs. diğer bütün hususlar önemli olmakla beraber bu iki unsur etrafında cereyan eder.

    Anlamak ya da anlamlandırmaya çalışmak okurun sorumluluğundadır. O metnin şiirsel değerini belirleyen bir şey değildir. Ben yukarıdaki iki dizeyi böyle anlamlandırdım mesela.

    Turgut Uyar’ın bu şiiri ifade gücü ile ifade şekli arasındaki mükemmel denge üzerine kurulu bir şiirdir. Şiir baştan sona müphem ifadeler ve duygu yükü ile dolu bir şiir. Birisi ötekine baskındır diyemeyeceğiniz kadar ölçülü bir şiir.

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu 07.12.2011 - 19:36

    Bir bardak su getirmiş ona, eylülün birinci haftasınada. Ne yani şair ölüm halinde miydi o gün? Adam denizin kıyısında hiç denize bakmamış: Kör müydü acaba? Anlaşılan elmalar artık denizde kendi kendine büyüyor: Ben anlamadım. Neden kiraz değil? '
    bir kıyı ikindisiyle bir elma öyle kendiliğinden
    büyürler bir öfkenin ya da bir dağın yanısıra'Bir ikindi: öğlen sonu demek. Yani ikindi de uzayan gölgeleri mi kasdediyor? Saçma. 'bir kıyının beslerliği bir elmadan ayrılmaz gibi ama
    elma soğuk bir kış akşamında bile yenir ısıra ısıra' Bir kıyı neyi besliyo? Evet elma kışın da yenir. Ama yazın beslenir.'bir öfkeyi diriler durmadan elma, ovadan gelir
    elbet küfelerle sandıklarla hüzünlerle ardısıra' Hı anlaşıldı: Elmalar zahmetle toplanır, ama denizlerde değil, karada yetişir.


    Ya daha uzatmaya gerek yok. Bunun neresi özgün imge? Tamamen şöhretinin şemsiyesine sığınarak yazılmış, bir deli-akıllı saçmalığı.

    Bu deli saçmalığını kimsenin anlamadığına da kalıbımı basarım.

    İmge nedir? İmge: hayaldir. Aynı zamanda mantıkla ilişkilidir. Mantık dışı sözler imge değildir. Şöyleki: Aşk Güneşi Sever' bu bir özgün imgedir. Okuyan herkes ne anlama geldiğini beş aşağı, altı yukarı anlar. Bu imgede Anlatılmak istenen bariz bir şekilde anlatılmıştır. Yani güneş aydınlıktır; ışıktır, sevgidir. Tanrı'dır. V.s. v.s.

    Sonuç uyduruk basit bir şiir. Sevmedim. Ve kral çıplak.

    Cevap Yaz
  • Anar Zalem
    Anar Zalem 07.12.2011 - 19:09

    her şiirin içinde sakladığı limanlar
    …rüzgarlar…gemiciler…balıklar…yine delilik faaliyetleri arşa vuruş edebiyat tacirleri…
    yakası kavuşmayan şairler…ressamlar…ne derseniz deyin…
    …amma velakin…elma …ille de elma…
    O hani geçerken ürktüğümüz terkedilmiş ev vardır ya…onun bahçesinde ki yeşil elmalar kadar kokularını salan…kırmızı elmalar……hani bir gelinin eteğinden koparıp canını akıttığı…
    ne ile anlaşırsak anlaşalım…mevcut gövdenin zamansız mantar filizlerine inanmayan ağaç gövdelerinin ayakta ölmesi gibidir…elma hikayeleri…her dinde…her törede…her alemde…

    ….şimdi şurdan geçen kaç insana sorarsanız sorun değişmeyen bir cevap duyacağız…

    ...eğer bir şair elmalar toplamaya başlamış ise şiirlerin de…yavaşça sokulmalısınız barakasına…
    çünkü o evrenin en güzel bahçesine henüz yeni yeni girmekte…keşfetmektedir…biz en çok elmaları ısıranlardan değil…göz hizasında…dudak muhalefetine yenik düşen…Aşk lardan korkarız…bu korku size dingin denizlerin aniden ortaya çıkan korsanlarını def etmek adına sunulmuş bir tören sadeliğinde hediye edilir
    …siz ne kadar şiire inandıysanız… biz o fersah derinlerde soluksuz kalır…bulabildiğimiz her vaftiz töreninde yıkatırız ellerinizi…geçmişinizi…her ezan vakti şükrederken huşu ile… vicdan tersanesinden elma yüklü gemiler çekeriz…çok keyif aldığım birgece ve şiir…sevgilerimle…AnarZalem…07.12.2011

    not…:şiirde anlaşılır olmak sizin elinizde olan bir durum değildir…çünkü şiir kendini yazdırır…yani siz dur bir dakika şurasını anlamadım…ne demek istiyorsun diyemezsiniz…diyor iseniz şiir sizi bir şekilde terk edecektir…
    yoksa siz şiir yazmayı ne sanmıştınız…biz o kadar heybetli ciğerlere ne vakit sahip olduk ki…siz hangi sıcak savaşın çocuğusunuz…siz hangi zamanda kaybolmuşken…şiire tutunmuştunuz…biliyor musunuz…
    …bu soruların hiçbir cevabı yok…var olan şeyler şiire dair değildir…size dair değildir…
    öyleyse şiirden aldığınız zevk…damağınızda ki mülayim can…bırakın kıvrıla kıvrıla düşsün yolunuza…elinize…yatağınıza…her gece karası kadar şiir sürülsün alnınıza…

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta