.
Erkenden kapanan kepenkelerin sesi
Yırtıyor akşamı.
Belirsiz dağ geçitlerine yöneldim inceldim yorgunluktan
Yüzünde şeytan ayazının morluğu
Genişleyen ve riskli bir derinliğe gönüllü
Yol gözledin masalsı çekiciliğinle.
.
Bilmez miyim seni kendinden alacaklı
Yanı başında duran karanlıktan daha hırçın daha sabırsız
Cehennem ateşinden yakıcı bir buse
Ay altında su damlalarıyla ferahlayamamak gibi bir sevda
Devredecek güne saklanan gülümseyiş
Bütün tutkuları kamçılayan bitkinlik
.
Kendisiyle küsleşmesi bu ıssızlıkta yüreğinin
Çileli olsa bile sınıyorsun yaşamayı
Soyunuyorsun mısır püskülü saçların bir şelale
Gibi dökülüyor omuz altı tümseklerine
Belinde kemer kesiği kızarık karınca yürüyüşü tenin
Yapışkan kum tanelerini avuçluyor sanki ellerin
.
Herhangi bir karanlık değil bu gecenin koynuna saklıyor
Solumaları…Bağırışlar kendinden geçercesine çılgınlık
Yerlerde şampanya lekeleri duvara sinen sigara dumanları…
Losyonun ve alkolün silemediği suçüstü olma telaşları
Önlenemeyen humma nöbetleri…
yirmiüçşubatikibinonaltı
Kayıt Tarihi : 23.2.2016 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
DENİZ KENARINDAKİ OYUNLAR MI KIYI KAPMACADIR ACABA ÖĞRETMENİM? HANİ BİLELİM DE DİĞERİYLE KARIŞTIRMAYALIM...
Şaka bir yana, keyifli bir sevda şiiri okumanın hazzıyla ayrılıyorum sayfanızdan. Nicelerine diyorum... Esenlikle...
Yani ucuzluğundan mı desem... Diyemiyorum ki. 'Yahnisi yavan' olur bilirim..
Ne ki, karanlığın hüküm sürdüğü netameli yerlerde çile doldurup, üstüne bir de geceyle gündüzün ayırt edilemeyişinden yorgun, bitkin düşülen zamanlardan arta kalınca insan, neleri özlemiyor..
Kıyısından, köşesinden artık.. Tutmalı bir yerinden..
Tebrikler Kardeşime..
Kutluyorum sayın Necdet Arslan...
TÜM YORUMLAR (4)