ansızın çıkan yıldızlara inanan bir ege deniziydim ben
mavinin iminde kırmızıyı aradım, dolaştım durakları gece yarısı
karşıdan gelen ıslığa uydum, yoldan çıktım, yola girdim
bilesiye başka diyarda tüten bir ege deniziydim ben
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Tebrikler cok güzel ifade etmissiniz duygularinizi.
Amagözü kumsala bagli
Bir Ege deniziydim ben..
Hayali köpüklere inatla koşan
Dalgaların içinde düşleri kovalayan
Ansızın çıkan yıldızlara inanan
Bir Ege deniziydim ben
Mavinin iminde kırmızıyı aradım
Dolaştım durakları gece yarısı
Karşıdan gelen ıslığa uydum
Yoldan çıktım
Yola girdim
Bilesiye, başka diyarda tüten
Bir Ege deniziydim ben
Kökleri yere bağlı sanıp
Bulutlara dek tırmandım
Düştüm, canım acıdı
Kanayan yere buz bastım
Uçmak istedim
Kürek kürek atıldım sevdalara
Ama gözü kumsala bağlı
Bir Ege deniziydim ben
duygular harikula kaleme alınmış dantel dantel işlenmiş
kutlarım saygı ve sevgilerimle
'Kedere hemhal olmuş bir denizin ayak sesleriydi işittiğim..'
Şiirde coğrafi unsurlara rastlamaktan hoşlanırım. Ruh halindeki dalgalanmaların, kişilik üzerine çözümleme ve çeşitlemelerin, olguların ve tutumların dile getirilmesinde neredeyse kendiliğinden bir betimleme gücüne sahiptirler. Şiirlerin vazgeçilmezleri arasındadırlar bu yüzden.
Güzellikleri ve değişkenlikleriyle öylesine yüksek çağrışımlara açıktırlar ki, haklıyız onlara bu denli tutunmakta. Dağ, vadi, nehir ya da delta. Rüzgar ya da yağmur. Bir şiire girdiğinde her seferinde bir yeniliğe dönüşebiliyor, ilk çağlardan bu yana kullanılagelmiş olmasına rağmen.
İlk iki dizede fazlasıyla alışıldık bir söylem var. Fazlasıyla alışıldık söylemler hemen arkasından sürpriz bir anlama bağlanmıyorsa şiir için gerçek bir tehlike içerir. Sıradanlaşarak güçten düşme. Güçten düşen gözden düşer.
*
'Ansızın çıkan yıldızlara inanan
Bir Ege deniziydim ben'
İndimde son derece şiirsel bu dizelerin ilk iki dizeye hiç gereksinimi yok ve kanımca şiiri başlatan da bu dizeler.
İkinci bölümün bütünüyle ve iç acıtan bir güzelliği var. Bir kişiliğin ve sırf bu kişilikten ötürü yaşanabilecek tek hayat biçiminin öyküsü dize dize çarpıyor içimize. Çarpıyor çünkü, çarpıcı.
Mavinin iminde kırmızıyı aramak ne anlama gelir, umut ya da huzuru işaret etmesi iyi hoşsa da içine bir parça güvenliği tehdit eden kıvılcım girmeyecekse, heyecana hiç yer açmayacaksa durgunluğuna pek razı olmayacağımızı mı?
Durakları neden gece yarısı dolaşırsınız, bunun yanıtı oraya itilmişliğinize ya da kendi seçmişliğinize göre değişir.
Şiirde çözümlenen karakterin verdiği diğer ipuçlarına bakacak olursak, kendi seçimi baskın görünüyor.
Karşıdan gelen ıslığa uymak, yola girmek, yoldan çıkmak. Ama özellikle bile bile, hem de öylesine bile bile başka diyarda tüten -adı sanı belli- bir deniz olmak.
Gel de Nietzsche' yi anımsama şimdi. 'İnsanca, pek insanca.' Fakat zaten öyküyü hepimiz için dokunaklı yapan da bu.
Ve Montaigne' nin dediği gibi 'Bir insanda insanlığın bütün halleri vardır.'
Her okuyanın kendini kolayca yerleştirebildiği bu şiir, Montaigne'nin özdeyişini başarıyla kurgulamış ne iyi bir örnek.
'Her şair bir denizin hayalidir.. Denizler hayal kurabilsin diye şairler gönderilmiştir dünyaya.. Eğer bir şair ben Ege deniziziyim diyorsa , kapladığı alandan çok kıyılarının uzunluğunu merak etmek zorundasınız.. :) '
şimdi çok değerli dostum,sevgili kardeşim Sinyali o her zamanki duayenliği ile öyle bir yorum yazmış ki
sadece sayın uluçu değil tüm şairleri o ince zekası ve kuştüyü gibi hafif ama bir o kadar dolu yüreği ile taçlandırmış ve de yüceltmiş.Öncelikle tüm şairler adına kendisine teşekkür ediyor saygı duyduğumu ifade etmek istiyorum.Bu arada yorumdaki şiirselliği
görmezden geldik sanma sevgili sinyali.Biliyorum birgün mutlaka bir şiirini okumak nasip olacak bizlere ve ben işte o zaman hapı yutacağım bir yorumcu olarak,zira şiiri benden iyi bilen bu adamın şiirine yorum yazmak birazcık sıkacak::)))
Hoş bizde harikaydı gönlüne sağlık der paçayı kurtarırız::))
Sayın Uluç tamam kızma yahu ...Biliyorum ki sayfama hernekadar çok az merhaba diyorsanız da
benim akdenize ve egeye sevdalı bir iç anadolu çocuğu olduğum aşikardır orada.oniki yıl muğla dalaman da görev yaptım.Benim üç büyük aşkım var 1 FENERBAHÇE 2 DENİZ(AKDENİZ VE EGE) 3
ÖZGÜRLÜK
Üçü de hem acılarımın hem mutluluklarımın harman yeri gibi savrulduğu,hayatıma anlam katan aşklarımdır.
Şiiriniz sadece ismiyle bile bende değişik hisler uyandırıverdi birden.
ancak
Mavinin iminde kırmızıyı aradım
Dolaştım durakları gece yarısı
Karşıdan gelen ıslığa uydum
Yoldan çıktım
Yola girdim
Bilesiye, başka diyarda tüten
Bir Ege deniziydim ben
demişsiniz ya işte bu be kardeşim işte bu.Ahanda bende o ege deniziyim ve bu şiirde kendimi buldum kendimi.
Size çok teşekkür ediyorum.Alahım o topraklarda birgün ege denizinin köpükl,köpük kumsallarında çıplak,özgür,kelepçesiz,zincirsiz ayaklarımla öylesine yürürken gün batımlarına doğru... tabanlarıma midye kabuğu batmak ya da ne bileyim yengeç yavrularınca kırt diye ısırılmak nasip eder.
paylaşımın için teşekkürler sayın uluç ve tebrikler bu enfes şiire.
Her şair bir denizin hayalidir.. Denizler hayal kurabilsin diye şairler gönderilmiştir dünyaya..
Eğer bir şair ben Ege deniziziyim diyorsa , kapladığı alandan çok kıyılarının uzunluğunu merak etmek zorundasınız..
:)
Canım deniz çekiyordu. Dinlence için değil, yağmur eksikliğinden, bulutların aldatılıcılığından, serinliğe özlemden. Başkente uzaktır bütün denizler. Çıksın birisi bari, ben denizim desin. O bile yeter. Hele bir de kendi diyarım 'Bir Ege Deniziyim Ben' diye kendilğinden çıkıp gelirse.
Duygu dokuma ve damarıma şifalandıran şiirlerlerden birisi bu. Bazı şiirleri daha çok severim. Bu da onlardan. Hele bir de bizim diyar Ege'nin denizlerini alıp getiren. Bir Ege deniziyim ben diyor bu şiir.Neden öyle diyor. Şairi bilir demiyeceğim şiir söylemekte.
Neler yaşanır Egenin ılımanlığında, denizlerinde. Memleketin öteki denizlerinde olduğu gibi Ege denizleri de dağlara yaslanır, kimi yerlerde körfezler ovalara. İnsanın denizleşmesi böyle bir Aynur Özbek Uluç çevirisidir. Anında patlayan köpükler gibi hayal kırıklıkları, bile bile o köpüklerde dünyaları arayan, umudunu ufuklara saçan, ışık toplarını beklediği yıldızlar sanan. Bir deniz, bir insan. Temsilen Aynur şiirin şairi.
Mavinin bir beneğinde demek bir kırmızı aranan. Mavide sıkılan huzur bir kırmızıyla yola çıkmak ister belkide. Dolaştım durakları gece yarısı/ Karşıdan gelen ıslığa uydum. Bu iki dize aynı zamanda benim gece yarılarımdan sözediyor sanki, kendimi buldum, bazı gece yarılarında uyku kaçtığında sokaklara dalan beni. Sonra da diyor ki, Bilesiye başka diyarda tüten/Bir Ege deniziyim ben.
Ağaçlara bindiğimde bir gün beni bulutlara ulaştırcağını inanırdım. Kökleri yere bağlı sanılınca aldatıyormuş meğerse. Yere düşülüyormuş. Kök ve bulut kırıntısını öyle bir kurcaladı ki bendeki. Yer ve gök ikilisinde.
Ama ama yine de kumsala bağlı bir Ege denizi. Yine de hayat.
Çıkıp geldi karşıma bir Ege Denizi.
Bozkırdaki koca şehre.
Benzetimler nefis,Harika bir anlatım ve sonuçta güzel bir şiir.Kutluyorum..Sevgi ve selamlar.
Egeli olmak başka bir şey...Denizin kucağında büyüyen Deniz Kızlarıyız biz...Şiirini okurken kendimi bir anda kucağında hissettim Denizin..Tebrikler...
Şiir de yorumda bence çok hoş. Bazen bir deniz gibi kabaran , bazen sevinçten içi içine sığmayan dalgalarla buluşan , bazense duru bir sadeliğe kavuşan seni ve şiirini seviyorum.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta