Namerde kucak açmam gözüme bak gözüme
Aynada yüzün görüp benimle kıyaslama
Vatan aşkıyla yanan özüme bak özüme
Aynada yüzün görüp benimle kıyaslama
Ağzını açtığında beş sözden dördü küfür
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Küp içinde ne varsa, dışına vuran odur
Haine ceza vardır, sanma ki oldun mağdur
Vatan sahipsiz değil, azıcık orada dur
Aynada yüzün görüp, benimle kıyaslama
Tebrikler güzel bir şiir olmuş. Vatanın altında da üstünde de sahipleri var elhamdülillah
densizlik almış başınıgidiyor hükmü kıstasla veren yok kendi dışında herkes kafir.!
kutluyorun dost.
ders gibi dizeleri kutlarım
ASLINDA HERŞEYİN UÇ NOKTASININ ZARARI KENDİNE DOKUNUR BEN ŞU ANKİ VATANIN DURUMUNU HİÇTE İÇ AÇICI GÖRMÜYORUM ÖYLE VE YA BÖYLE BİZİM NESİL ÇİZİLİ TÜRKİYE HARİTASINDAN NASİBİNİ ALDI ESAS MESELE YARINLARI YAŞAYACAK ÇOCUKLARIMIZDIR ONLAR NE OLACAK ...O MİLLİ DUYGU O VATAN SEVGİSİ KAÇ GENÇTE VAR KİM VATAN ELDEN GİDİYORUN BİLİCİNDE BENCE ÇOĞU DEYİL ...O YÜZDEN BU VATAN İLELEBED PAYİDAR KALMAK İÇİN YENİ BİR MUSTAFA KEMALE İHTİYAÇ DUYUYOR ....ŞU AN HER BİRİ BİR YANDAN TUTMUŞ ÇEKİŞTİRMEKTE VATAN TOPRAKLARINI BAKALIM KİMİN AĞZINDA KALACAK PARÇALANIP ......ÇOK ZOR GÜNLER BİZİ BEKLİYOR ÜSTAD ÇOK ZOR GÜNLER
Sevgili hocam şiirnizi okurken içimde kor kor olmuş ateşi söndürmek inanın çok zor oldu ve çok daha zor olacak. Bunu biliyorum. Ama korkularımın yersiz olmadığını da biliyorum. Çünkü içimizde var olan kin ve nefreti yok etmenin yolunun ne kadar zor oluduğunu her geçen gün çok daha net görüyorum.
Şiirniz o kadar anlamlı ve o kadar derslerle dolu ki bu dersleri almak istemeyenler inanın yine almayacak ve yine kumun altına gömdükleri kafalarını oradan çıkartmayacaklar.
Türkiye’nin sahibi yalnız kurt işareti yapanların ya da Ya Allah bismillah diye bağıranların değil. Bu topraklar hepimizin ve burada çıkan kargaşalar ve kavgalar hepimizin canını yakıyor yakacak ve yakmaya da devam edecektir.
Milliyetçilik vur kır öldür anlayışından uzak bir anlayış olmalıdır. Ama bugün görülüyor ki geçmişteki kötü izlerini hala MHP ve (o zamanki Milli Selamet Partisi Bugünkü AKP adı ile anılmakta) kıramamış ve yok edememiştir.
Dış güçlerin üstümüzde oynadığı oyunlara öylesine çabuk kapılıyoruz ki, onlar ellerini bile kıpırdatmadan bizler kendi kendimizi yok ediyoruz.
Türkiye için nasıl aşırı uçlardaki MİLİİYETÇİLİK ve ULUSCULUK tehlikeli ise, Kürtler içinde KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ çok büyük tehlikedir. Bunu hiç kimse görmezden gelemez ve gelmemelidir.
Sağduyunun eğemem olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bizler yani sen, ben, o demeden aramızdan kafatasçı anlayışları silip kendi benliğimize dönmenin yollarını bulmalıyız.
Savaş çığırtkanlığı yapmakla hiç bir şey elde edilemez. Ölmekle ya da öldürmekle bu terör asla ama asla durmaz. Olması gereken kalıcı ve barışçıl bir çözüm. Kürt kökenli gençlerimiz Kürt oldukları için askerlik yapmıyorlar mı?
Onlarda bu terörden en acı şekilde yara almıyorlar mı? Doğu illerimiz de de batıda olduğu gibi evlerden ağıt sesleri yükselmiyor mu? Türkçe Ağıtlar yaktığı gibi Kürtçe ağıtlar yakıyor anneler. Bunları Türkiye’de yaşayan ve bugün sokaklara dökülmüş binlerce insan görmek ve duymak zorunda.
Tarihte yapılmış hatalardan dersler almamız gerekirken aynı hataları bugün tekrar ediyoruz. Oysa onlardan dersler alıp bugün aynı yanlışları yapmamak temel ilkemiz olmalıydı ama sanırım artık kaybettik.
Türkiye de oluk, oluk kardeşkanı akıyor. İnsanların canı yanıyor, hepsi bizim evlatlarımız hepsi bizim çocuklarımız, kaybettiğimiz yalnız canlar değil geleceğimiz.
Doğu ve Batı ülkeleri amaçlarına adım adım ulaşıyor hepimize hayırlı olsun. Burada bile aynı şeyleri söylediğimiz halde faklı algılayıp farklı cevaplar veriyoruz.
Saygılar yüreğinize. kaleminiz ve yüreğiniz hep yazsın.
Türkan DİNÇER
Yurdum için akacak elbette kızıl kanım
Toprağıma hem kurban hem armağandır canım
Sen jölele saçını havan olsun civanım
Aynada yüzün görüp benimle kıyaslama
İşte ben bu dizeleri hep okumak, coşmak istiyorum. Hocam elleriniz ve yüreğiniz dert görmesin.
Saygılarımla,
Dedik ya vatanımız damarımızda kandır
Biraz dürüst davran da bari çevren inandır
Vatana düşman girse öleceğim zamandır
Aynada yüzün görüp benimle kıyaslama
EROL BEYİN BU YÜREĞİNİ VATAN SEVGİSİNİ BİLDİĞİM İÇİN ŞİİRİNİ VE YÜREĞİNİ ALKIŞLIYORUM TAM PUANLA SELAMLAR
'Halkı sevmekten geçer bu kaosun çözümü'
'kıyaslama' şiirin adı ve özü bu, dilerim kimler buna maruz kaldığının farkındadır. ancak bir dizeniz varki hepimizi ilgilendiriyor....halkı oluşturan bizler birbirimizi sevmeyi beceremediğimiz sürece bu kaos kolay kolay çözülmez...
kaleminize, yüreğinize sağlık....
Epik şiire harika bir örnek, kutlarım Erol Bey...
ve kaleminiz bu tür şiire son derece yatkın, maharetli... böyle düşünüyorum. kutluyorum...
Şiiriniz bana bir kitapçıda tesadüfen Server Tanilli ile karşılaşmamı, tanışmamı ve tanık olduklarımı anımsattı. 2 ay önceydi..
İmza kuyruğundayım, hemen önümde kitabını imzalatan bir genç kız, bıcır bıcır... aman ne dertli, ne içli, ne yangın...yani nasıl ufacık tefecik, nasıl genç, gepgenç, pırıl pırıl, kıpır kıpır bir kelebek... hukuk fakültesinde son sınıftaymış. hocalarından yakındı, ülkenin hukuk sisteminden yakındı, mezun olunca içine dahil olacağı işlemeyen adalet sisteminin çirkin çarklarından yakındı... ne olur dedi, Server Tanilli'ye, fakültemize gelin, bir seminer verin...ne olur bize umut verin... Vatanımı seviyorum, dedi...fakat ne yapacağım, nasıl koruyacağım, nasıl temiz kalacağım ben bu hukuk sistemi içerisinde? bana umut verin, şimdi hemen bir şey söyleyin dedi... böyle de yaman bir çocuk, ateş parçası... bu arada kuyrukta kaç kişi varmış, beklermiş, farkında değil:-)
Server Tanilli, şaştı kaldı... Göz göze geldik... nasıl da üzgün adam... dışarıda nasıl bir soğuk, kasım soğuğu, nasıl bir acı yağmur, nasıl bir akşam vakti.. Tanilli, nasıl da yaşlanmış, tekerlekli sandalyesinde ve konuşmakta zorlanıyor, belli ki sandalyesinde dik durmakta da zorlanıyor.. fakat orada, kitaplarıyla, sohbetiyle, orada... işte bu değil mi umut? o halde orada olması değil mi? o kızın kendisi değil mi umut? kaygıları, yamanlığı, isyanı değil mi?
o çocuk tazecik, kıpkırmızı kanını bu vatan için dökmesin... bir vatan evladı olarak vatandaşlık haklarını korusun, kıskançlıkla korusun... sonra diğer evlatların hakları için de hukuki, siyasi mücadelesini versin... kanıyla, canıyla, yüreğiyle, bilgisiyle, emeğiyle, aklıyla versin... versin ki... bu hakların savunulmamasından doğan boşluğu, gencecik çocuklarımız sınır boylarında kanlarıyla doldurmak zorunda kalmasın... yaşasınlar...
sevgilerimle....
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta