yine bir harbin başlangıcı
şiddetinden beynim zonkluyor
dehşetinden bedenim zangır zangır
kıyasıya bir dövüş
beni hayrete düşüren soğukkanlılıkları
tıpkı büyük fırtınalara takaddüm eden sessizliğe benziyor
kalbimin sesi bütün hıncıyla
bütün gürültüsü ile göğsümün içinde
son gülen tam gülermiş...
son ağlayan da...
bu ağlayış bir ölüm feryadı,bir matem ağlayışı olmasın...
cennet içinde cehennem azabı
lanet olası kör talih
kalbimin öfkesi bütün afakı sarmış
derin uğultuların yankısı, sessiz fırtınaların habercisi
bedenimin tüm kıtasında
bu hikayenin sırrını ancak ben bilebilirim
bu ağrıları anlamak ne mümkün
geçmeyen zamanı yüklenmiş
koca dünyayı paçavra gibi atmaya geliyorlar,
mağlup ettikleri sessiz, sakin, terbiyeli, kuzu gibi bir adam
dün akşam taze ve henüz gün yüzüne çıkmamış
bir alayı göğsümden geçti
bir kaç dakika birer fincan kahve içtiler
ne adlarını, ne de nereden geldiklerini öğrenemedim
zafer şarkıları söyleyerek yürüyüp gittiler
gayet gaddar ve merhametsizce üstelik
her ne varsa gerilerinde bırakarak
rutubetli , küf kokan, süfli her şeyi
savaşı kaybedersem o zaman
binlerce yıl süren intizarlara, ümitlere, hayallere,
hülyalara ebediyen veda etmiş olacağım
ne korkunç bir vaziyet
halimi bir düşünüyorum , iliklerime kadar titriyorum
korkuyorum işlediğim günahlardan
kendimi nasıl müdafaa edebilirim
hangi meşru sebep
hangi makul mukadderat
beni cehennem akıbetinden kurtarır
bu uğurda onlarca senedir
kaç bin kurban verdim,
kaç felakete katlandım
bir ömür boyu iklimden iklime diyardan diyara sürüklenerek,
he acı ,her kayıp,her engel günlük hayatım oldu
gönlüme fena hisler doluyor
nefsimin ,kör iblisin o amansız telkinleri
bir saman çöpü gibi kendimi akıntıya kaptırmış gidiyorum
mutaassıp, kaba, ruhsuz bir adama doğru
tezatlardan ben değil
kötü ruhlu olanlar mesuldürler
ne aşklarım dan, ne vedalarımdan, nede gençliğimden
bu bir hissi kablelvuku
içimde bir korkunç ses haykırıyor
cezanı çekeceksin
aşklarınla, ihanetlerinle birlikte
ne efendilik, ne incelik,
bana miras kalan, şu göz yaşlarım
hep bir rüyanın peşinde koştum
ebedi karanlıklar içinde, ebediyen esaretlere duçar
gelmedi uzun gecelerin sabahı
hoş bir anı yaşananlar
bir sonbahar havasının eseridir
kederlere kilitlenmiş, bir kırık gönle hapsolmuş
yarınları düşünmüyorum bile
hayat bazen bir rüyaya ne kadar da benziyor.
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 3.2.2018 13:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlyas Kaplan](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/02/03/kiyasiya-bir-dovus.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!