Yaklaşan yaklaştı. Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur.
Dağlar bir yün yumağı gibi atıldığında
Sıradağlar bir tren katarı gibi yürütüldüğünde
Yıldızlar koparıldığında,gök bir kırmızı gül gibi açıldığında
Yeryüzü ağırlıklarını fırlatıp attığında,yarıldığında
Her yer depremlerle,tsunamilerle sarsıldığında
Güneş dürülüp söndürüldüğünde
Anneler karınlarındaki bebekleri düşürdüğünde
İnsanlar ne oluyor bu yeryüzüne dediklerinde
Diri diri gömülen kız çocuklarının hesabı sorulduğunda
Yer başka bir yer,gökyüzü başka bir gök haline geldiğinde
Tevbe kapıları kapandığında dabbe tül arz kafirleri mühürlediğinde
Denizler taşıp karaları bir bir yuttuğunda
Atlar üzerindeki binicileri fırlatıp attığında
Kıyamet alametleri bir bir zuhur ettiğinde
Sura ilk üfürüldüğünde,inananların kolay bir ölümle ruhları alındığında
Kafirlerin sırtlarına vura vura korkunç meleklerce canları alındığında
İkinci surda Allahtan gayri canlı cansız hiçbir şey kalmadığında
Üçüncü surda Ademden o güne ölen tüm insanlar yeniden diriltildiğinde
Mizan kurulup,şaşmaz yanılmaz terazide ameller tartıldığında
Amel defterleri havada uçuşarak herkesin ellerine verildiğinde
İnsanlar mahşer yerinde toplanarak üp üryan bekletildiğinde
Arşın gölgesinde sadece inananlar gölgelendirildiğinde
Mücrimler bugün ayrılın müminlerden diye nida edildiğinde
Cehennemlikler zincirlere vurularak ateşe sürüldüğünde
Cennet yaklaştırıldığında,cehennem kızdırıldığında
İnkarcılar müşrikler; eyvah biz bu günden gafildik dediğinde
Ey insan o gün ne yapacaksın nasıl hesap vereceksin
Nihat Gülle
Şair ve yazar
Kayıt Tarihi : 12.9.2012 03:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, Ve insan: "Ona ne oluyor? " dediği zaman. O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (ZİLZAL/1-5) Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, İşte o gün olacak olur. O gün gök yarılmış, sarkmıştır. (HAKKA/13-16) O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz. Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur. Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur. (NEBE/18-20) Dağlar serpildikçe serpildiği Dağılıp toz duman haline geldiği (VAKİ'A/5-6) O gün gök erimiş bir maden gibi olur. Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur. (MEARİC/8-9) Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız. (ENBİYA/104) (Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak." "Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak." "Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin." (TAHA/105-107)
TÜM YORUMLAR (1)