“Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme zakir,
Defineye malik viraneler var.”
Ben buz mavisinden gelen kişi
Gördüm gerçeği.
İnsanlar ziyandalar.
Yumruk kadar bir kalpte saklı tüm sırlar.
Uçtum ve ulaştım.
Melekler ediyordu tavaf,
Ve Allah Allah zikri vardı yalnızca.
Yoktur anlatacaklarımın sıralaması,
Zaman bizim algılarımızdan ibarettir.
Şu ana kadar anlattıklarım oldu bir bir.
Bunlar bir kehanetti.
Gerçekleşti hemen hepsi.
ABD’nin Irak’ı işgali,
2011 Japonya depremi ve tsunami
Karadeniz’de sel felaketi,
Libya İç Savaşı ve Kaddafi’nin ölüm şekli,
Suriye tarafından düşürülen Türk uçağı,
2011 Van depremi,
2012 Bursa Uludağ yangını,
Çorlu tren kazası,
Rusya’ya düşen meteor,
2015 Ankara Garı saldırısı,
Yasin Börü’nün şehit edilmesi,
Gezi olayları,
Ankara’da zincirleme trafik kazası
Ve sayamadığım onlarcası…
Zaman bir, mekân bir.
Her şey aynı anda ve aynı yerdedir.
Anlatayım size bana tezahür edenleri.
Öyleyse dikkatli dinleyin beni.
Ben gördüm hem cenneti hem cehennemi.
Sırlara vakıf oluyor yüreğim.
Her şey ilahi planda ilerler,
Sizler göremezsiniz.
Her şey düzen çarkının içinde,
Kocaeli’de kayalıklardan atlar bir temiz yürek.
Ülkenin güneyinde bir yerde durur teleferikler.
Mahsur kalır insanlar.
Kestel’de olur bir sel,
Bu selde yitip gidenler…
Bir dağda bir otel yanar.
ABD’de öyle bir kasırga olur ki
100 yılın en büyüğü,
Patlar Kocaeli’de bir tarım deposu,
Kalmaz İznik’in suyu.
Kuraklaşır her yer, kalır toprak altında,
O benim evladım olacak,
Verin onu kucağıma.
Oldu her şey bir bir,
Hepsi yaşandı
Hepimiz şu an ahiretteyiz,
Aynı zamanda burada
Söylediklerime kulak verin, inanın bana.
Tekirdağ’da büyük bir deprem olur,
Çok sayıda ev yıkılır,
Gece yarısı sokaklar dopdolu,
Herkeste var biraz korku.
Nilüfer çiçeği kalır sular altında,
Sel suları basar,
Bir adada mahsur küçük kızlar,
Onlar zenginlerin oyuncakları gibidir,
Aydınlık gibi ama karanlığın kendidir.
Bu adaya gelir ünlüler,
Hepsinin aklında aynı şeyler.
Türkiye’nin Güneydoğusunda olur büyük bir deprem
100 bin kişi vefat eder,
Ülke tarihinin gördüğü en büyük depremdir,
Elazığ’da birikir tüm enerji.
Bekler aynı şiddetle gelmeyi.
Ortadoğu’dan ve Türkiye’den Orta Asya’ya büyük bir göç.
Kül renginde griler, uzun boylu ve donuk suratlı…
Toplanacak Orta Asya’da büyük bir kalabalık,
O kişi, insanlığa seslenecek artık
Sonra çıkacak Orta Asya’daki dağın zirvesine,
Yanına gelecek kısa boylu siyahi,
Diyecek “Dinle beni”
Gökyüzünde beliren gözler,
Gökyüzünden gelen sesler
Bir tek o görecek,
Çıkacak dağın zirvesine,
Uçacak meleklerin tavaf ettiği yere.
Gökten inenler,
Felaket getirir,
Tüm dünyayı bir hastalık sarar,
Bu, Dünyaya bir ceza olur,
Bazı gerçekleri hatırlatır,
Tüm dünyada infial olur,
Ölümler ardı ardına yaşanır.
Gördüm Levhi Mahfuzu,
Akıyordu gökyüzünde,
Gri parlak gümüş renginde,
Şekiller vardı, bilmediğim dilde
Herkesin hayatı oraya kodlanmıştı,
Her şey orada yazılıydı.
Gökyüzünde yıldız yoktu,
Evrenin içinde yüzüyordu.
Gökten inenler,
Mürselat Suresi
2033 bir işaret,
2077 asıl şimdi olacak olması gereken,
Büyük savaş,
Kıtlık,
Göçler,
Dünyanın üzerinde kara bulutlar,
Sürekli kapalı olacak bundan sonra havalar.
2120’de yaşam son bulacak,
Herkesin bildiği bir sır olacak.
Hayır, bana zincir vurmayın.
119 halkalı zinciri çekin üzerimden
Beni engellemek helak eder.
İller yıkılır, kuraklık başlar.
Ekonomi darmadağın olur,
İnsanların ruhu acı çeker.
Bana destek olun, engel olmayın ki
Huzura erebilesiniz.
Ben birini seversem o kişi güzelleşir,
Sevmezsem çirkinleşir.
Bana engel olmayın,
Nemrut’un karşısındayım ben.
Puşkin’in odasında kaldığım gece gördüklerim.
Gördüklerimi göremezsiniz.
Konuştum peygamberlerle
Bağları vardı dünya dışında bir yerle,
Mahzundular.
Selamını aldım,
Yalnızlığını anladım.
Ben de yalnızım.
Arafat ve Araf Suresi,
Geliyor Enes Ene ve Arlas'ın sesi.
Marmara Bölgesinin Doğusunda
Veya Karadeniz’in Batısında bir yolcu uçağı düşer,
Alev alev yanar.
Deprem yaşanır,
Bursa’da, Kocaeli’de, İstanbul’da birçok ev yıkılır.
Ortalık toz duman olur.
Bu deprem sonbaharda veya kışın olur.
İstanbul tıpkı Artvin gibi olur,
Sadece yeşillikler olur,
Sadece zenginlerin evleri bulunur.
Amerika kıtasında felaketler başlar,
Bazıları kıtayı boşaltır.
Savaş çıkar ve Avrupa iyice kaynar,
Vatan yıkıma uğrar.
Doğudan ve Güneydoğudan sempatizan gruplar
Yağma, yıkma eylemleri yapar,
Başkente yürürler.
İç karışıklık baş gösterir.
Suikast girişimi olur.
Kıyamette ilk yıkılan binalar devlet daireleri olur.
Dünyayı karabulutlar sarar,
Güneş çok fazla aktif olmaz.
Uludağ’da patlamalar olur,
Kâbe yıkılır,
Sular bir nebze yükselir,
Orta Doğudan biri çıkar ve etrafına destekçi toplar
Ve sonra İran’a doğru yolculuğa başlar.
Görülmemiş hava olaylarının ve fırtınaların sayısı artar.
Arap Yarımadası yeşillenir, çölden su çıkar.
Büyük bir meteor dünyanın yakınından geçer.
Karadeniz’de bir mağara keşfedilir,
Bu mağarada Fatih Sultan Mehmet’in ipi vardır.
Kıyamette petrolden yağmurlar ve seller olur,
Jupiterin yakınından anlam verilemeyen bir nesne geçer,
Bilim insanları bu nesnenin ne olduğunu çözmeye çalışır.
Kuraklıklar artar,
Deve Kasva hediyem olacaktı,
Ancak vakti bilenler anlar.
Kudreti sonsuz Allah'a ruhumla secde ederim.
Şubat / 2019
Muhammet Bora CandanKayıt Tarihi : 30.3.2020 09:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


