Bazen gönül öyle bir derde düşer
Dolanır sözcükler, dile bulaşır
Civanmertin yolu namerde düşer
Adı lekelenir, dile bulaşır
Hakkı arayana her kapı duvar
Işığı körelten karanlıklar var
Kimsecikler masum değil bu handa
Haraminin iki gözü kervanda
Bilmezler bu yolun ucu zindanda
Kuyunun laneti yola bulaşır
Ya efsun musallat olur ya nazar
Karışır bir anda çarşı ve pazar
Kuzuyu kurtlara yem etti çoban
Kalbe nifak soktu söz ile zeban
Zehrini toprağa zerketti bağban
Bülbülün feryadı güle bulaşır
Kuruttu nehrini dalındaki har
Kardelen açmadan soldu nevbahar
Ben zulüm var iken uykuya küsüm
Allahtan gayrıya rükuya küsüm
El etek öptüren korkuya küsüm
Ağzın necaseti ele bulaşır
Kalp aklın gezdiği yola sitemkar
Bilmem ki ayak mı yol mu günahkar
Ey zalim, bu kervan kalmaz bu yolda
O çocuk bakışı kalır akılda
Soğumaz mazlumun ahı bin yılda
Ateşin ezberi küle bulaşır
Göğe bak, ne diyor yıldızlar, kuşlar
Kıyama kalkacak, secdeden başlar
Kayıt Tarihi : 3.12.2024 23:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!