1979 da doğdu,elinden geldiğince ölmeye çalışıyor.
Giderken arkana bakamamak varya,dönmeye cesaret edememek ona yüzünü
Ucunda cennet olduğunu bile bile anamamak varya adını,hatırlamaktan korkmak onun yüzünü
Yalanlarla unutturmaya çalışmak kendine onu,yokluklara bağlamak son sözünü
Ne de büyük bir perdedir ızdırabının önüne düşen,ne büyük bir acıdır,
Bilir misin?
Gözlerinin alabildiğince uzak olduğu soğuk bir evin,soğuk balkonunda,
Yatağında asla o eski sıcaklığı bulamayacağını bilerek,
Uyumak zorunda olmak.
Kimsenin sana dur diyemeyeceğinden emin olmana rağmen,
Uzak bir deniz kenarında,hayallerinde onunla paylaştığın ama şimdi yalnız olduğun o evden hiçbiryere gidememek,
Ona gidememek.
göz göz değil, dermanı yoksa onu görmeye,
söz söz değil, inancı yoksa onu anmaya,
az az değil, niyeti varsa onsuz çoğalmaya,
çok çok değil,onun karşısında yok olmadıkça
sen sen değilsin,aşkın yoksa onda yok olmaya
Çıkmak istemiyordu bedeni o odadan,
Ruhu kaçacak diye korktuğundan.
Uyanmak istemiyordu bazı sabahalar,
Yine onsuz uyanacağını bildiğinden.
Cama kadar yürüyemiyordu bile,
Belki orada mutlu insanlar vardı.
Ellerin ellerimden kayadursun, ben hala sana ölesiye aşığım
Gözlerin benden kaçar olsun, ben hala seninle uyumalara aşığım
İçin beni görünce artık titremez olsun, ben hala sana için için aşığım
Yıllar sana haberler getiredursun, ben yıllardan sıyrılmış sanki yüzyıllardır sana aşığım
Uzak yerden arkadaşların seni benden aladursun, fısıltılarla ben hala sana benimcesine aşığım
Aşkın seni bu aralar benden sorar olsun, ben seni ezberlemişçesine aşığım
bak bakalım aleme görebilecek misin bir eksiklik dedi önce,
öl deyiverdi sonra,o öldürmeden sen öl dedi.
Baktı ve sonra insanlar ölmez,olurlar dedi başını kaldırarak ağır ağır
Ben olur muyum sahiden ölsem dedim ölüme hazır
Kendine mezar hazırlama,kendini mezara hazırla dedi,
Yarına sordum gelecek misin,
sorma dedi,
Düne sordum neredeydin,
Geçti artık,yok dedi,
Anılara sordum o nerede,
Bilmiyoruz dediler,
Sanki yalnız uyandın bu sabah
Zihninde aynı sorular yıkadı yüzünü
Derinlerinde benzer özneler yaşadı hayatını
Seslendi uzaktan sana şu şaibeli tasvirler
Kimi betimlemeli,kimi mecazi anlamlarla boğmalı? diye
Peki ya sen?
Bir ömürlük nefesimin devranında,
kurtulamadığımdır varlığım
ayrılamadığımdır anılarım
sevemediğimdir dünyalıklarım
unutamadığımdır acılarım,
oysa onlar ne de güzel acılarım
Elleri ceplerinde,soğuk bir akşamda alabildiğine özgür bir adam vardı,
Sıcak bir gülümseme dudaklarında,geçmişi hatırlıyordu adımlarla
Gözlerinin altında masum iki şişlik,dişleri biraz daha beyaz,
Günahları koynunda uyuyordu,geceleri o iki saatte.
Ne arayacak bir telefon numarası ne de bir ten,
Bağımsız sade bir limanda demirlemiş kalbi artık sadece kendi için çarpıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!