Baksana gözleri açık biri can vermekte
Seni yanında göremeyen gözleri de,
Ellerini tutamayan elleri de,
Seni ele vermekte.
Kapıları kapalı, bahçesine sur çekmiş, için için can vermekte
Bilmem hangi kaderi düşlemiş ama şimdi perişan ölmekte
Fısıldıyor gökyüzü bana seni fısıldıyor
Gözüm yolda camdan kulaklarıma çarpan rüzgar bana seni fısıldıyor
Ellerim direksiyonda, karşıdan gelenler adını kulağıma fısıldayıp geçiyor
Dalgalar senin aklın başında değil diyor,her çarpışta adını fısıldıyor
İniyorum bu gürültüye dayanamıyorum,adımların adınla çarpıyor,
Ben çağırmadan gel
Özlemlerim kapına dayanmadan gel
Yarın olmazmış gün doğmazmış gibi gel
Sessizce, ellerine ellerimin kokusu sinmiş, kalbine beni katıp da gel
Biraz unut biraz umut,sen yine de bana gel
Rüyalarından kurtul endişelerinden bağımsız sen yine gel,
Birkaç buğulu görüntüydü hayatın
Hayal meyal anlıyordun onu yaşarken
Birkaç özel öpücüktü niyetin
Hayal meyal anlıyordun kimi öptüğünü sarılırken
Birkaç zavallı adamdı dostların
Açıldığında göremiyordu yerden kaldıracak birini ellerin
Gece vakti insan kabus görür,kan ter içinde önünden bulut olmuş hayatı yürür,
Gece sus pus üstünde yılan gider,zehri bilmem kime gider
Pervaz altına güneş çarpar, altında ayaz hangi evsiz yatanı çarpar,
Yağmur yağar gözyaşı saklar,senin gözyaşlarını benim bağrımdan başka ne saklar
Yalan yere yaşanmış yıllar ömür yazar, söyle senin ömründe benden başka kim yazar,
Nallarından çamur saçan atlı ve elinde yaman kamçı ,
Başka bir sahnede yine aynı film oynadı
Bitkin bedenler,bitkin dudaklara son kez dokundu,
Herkes bir yana tutundu,o gün geldi kapıya vurdu
Ve dağıldı aşıklar,aşklar bir tarafa kazanan yine kötü kader oldu
Belki artık geç olması için çok erken,
Vazgeçtim sevdalarım,gidiyorum ben.
Ödünç istersin sevgisini onun,bazen ölene bazense sabaha kadar,
Ödünç istersin baklışlarını,dokunuşlarını,bazen mutluluğa bazense ilgiye dair.
Koşmak istersin ona,bazen kaçacağından bazense kaçmayacağından korktuğundan,
Bilmek istersin aklındakileri,bazen kuşku ve kıskançlık bazense huzur için.
Her durakta yolcusunu arayan buharlı bir tren olursun bir kış mevsimi,
Her bulamadığı durakta daha da hızlanan ve rayından çıkıncaya dek çıldıran.
Bugün sen yeni uyandım yavrum,
Bak senelerin umursamıyor saatleri, korkusuzca serilmiş önüne
Yalnızlık korkmuş titriyor o upuzun ömründen
Doğarken yükselen sesin çökmüş hayatın üzerine
Korkma ağlamadan anlamıyor insan yaşadığını yavrum
Kim gelir, kim giderse ömründen,
Öyle deli akıyorsun, öyle masum gidiyorsun ki,
Bazen yakalıyorum, bazen yakalanıyorum,
bazen de o kadar uzaksın ki ,seni göremiyorum.
Gözlerimi açtığım yer sabah yeniden uyanmıyor, uyandırılıyorum.
Elbet biliyorum, sende yok yoktur ama varlıktan kurtulamıyorum.
Dönüp baktığımda ne de güzel oynamışsın benimle,
Baktığında hayatına gözlerin kapalı,
Kısaysa hayatındaki hikayeler,
Kahramanları hep ölüyor yada akşam güneşiyle gidiyorsa,
Yalnızsan öncesinde ve sonrasında,
Mutsuzsan kendinle kendin olarak,
Kızıyorsan yazarına yada onu anlamıyorsan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!