Göğsünde basılı kederlerin
Tutup da kavrayamadıkları güz meskenleri kadar mahsun
Zayıf ve yenilmekte olan bir zamanı
İklim diye göçerken köprüsü şaşkının
Hangi yoldan gelmişse gelmiş
Gayrı ne edersin kaçak insan böyleden gidene
Kendi gölgelerine yakalanan bir çınarı
Bir tutamlık cılızı gibi incesine sarılan çilpirik
Dökülen dökülmüş kızıl kahverengi yahut
Sapsarı
Ya da külce bozlardan bulaşık gayrı neye nasıl
Tamam...Ne sır ne Ketum
Üşengeç, pişmansıl, azar yılgını tamam...!
Durum ortada apaçık
Vergiliydi süre
Ezgiliydi eza, vurguluydu tümce
Çeyrek buçuk yarımağızlı samimiyetsiz
Kafabulan laflaşmalarla
Büyüdü ki ışığın üstüne nasıl karanlık ve hazır,
Hayattan kopmuşken iki kaş
Bir de göz arası
Çocukluğunu yitirmekten başlayan o fasıl
Olacağı bu idi başka da ne olsun..?
Gideni okunan,
Kalanı okuyan,
Fethedilmiş meftalıklarda
Hepsine hepsi yekun
El fatihan
Seyfi Karaca..........Ekim / 10
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 14.10.2010 19:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!