bir kenara atılmış boşluktan, kağıttan ve yanıp sönerek dikkat çekmeye çalışan meyvelerden pencerendeki ışığı izlerdim. yolumun mutlaka o ışığa doğru kırılması, eğilmesi, bükülmesi, bozulması, erimesi gerekirdi. orada sen ve ışık olurdunuz. kimsesiz ve anlaşılan kendinizden bir eksiktiniz. gece, sizi tanımlamaya yarardı ve ben de belki bunun için gelirdim kendimin olmadığı iklimsiz yere. gece, sizi unuttuğunuz bir şey gibi tamamlamaya yarardı. aklınıza eksik gelen bir şarkıyı örneğin ya da gecenin son kez nefes verdiği bir gölgeyi.gece eksiği tamamlarken siz de oralardaydınız. ve ben de belleğimin yittiğini bilmeyen biri olarak arardım.elimde iki onlu bir dokuzlu varken arardım hem de. pencerendeki ışık ve pencerendeki sen bir perdenin arkasından görünürken hem de. ne yalan söyleyim güzeldiniz yalan olacak kadar. katmanlarınız –senin ve ışığın- bir sayılabilirdi. vedalaşmak için merhaba dediğinizi düşündüm. bunları düşündüm görünen ışığında. bir hücumbot kaydı denize. fark etmedin. saçını fönlesen fark ederdin oysa. sözcüklerini hemen astın ve çorabını ve eldivenlerini ve yüzünü ve üşümemen için ne gerekiyorsa onu. ve ben dışarıda kaldım. gerekmedim. kıt değildim.
beni yaşadığıma inandırdınız.
Evrim NisanKayıt Tarihi : 15.11.2006 13:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Evrim Nisan](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/15/kit-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)