Kıssa Şiir: Parayı Veren Düdüğü Çalar

Nurettin Sevim
986

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Kıssa Şiir: Parayı Veren Düdüğü Çalar


PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR

Bizim Nasreddin Hoca.
Eşeğinin üstünde.
Köyden pazara gider.
Çocuklar yol üstünde.

Keserler önlerini.
Hocaya derler kimi:
"Pazardan düdük getir,
Sakın unutma emi!"

Herbiri bir şey ister.
Düdük ister kimisi.
Hocaya para verir,
İçlerinden birisi.

Akşam pazar bitip de,
Hoca köye dönünce,
Çocuklar koşuşurlar,
Nasreddin'i görünce.

Sararlar etrafını:
"Hoca nerede kaldın?
Gözümüz yolda kaldı,
Bizlere neler aldın?"

Hiç bir şey almamıştır,
Hoca diğerlerine.
Bir tek düdük almıştır,
Parasını verene.

Çocuklar sitem eder,
Bize almadı diye.
Hocaya sual eder:
"Bize almadın niye?"

Hoca da cevap verir:
"Bir ders vermek istedim.
Bozmayalım arayı
Elbet düdüğü çalar,
Kim verirse parayı."

Kıssadan Hisse:

PARA PARA PARA

Böyle demiş Napolyon.
"Para, para, para."
Varlığı dert olsa da.
Yokluğu derin yara.

Burda bütün çabamız.
Para kazanmak için.
Elbet para gerekir.
Rahat yaşamak için

Paran varsa cebinde,
Eşin dostun çok olur.
Paran tükendiğinde.
Kimse kalmaz,yok olur.

"Parayla saadet olmaz."
Parasız da hiç olmaz.
Her şeyin bedeli var.
Bedelsiz bir şey olmaz.

İnsanların kalbini,
Para hırsı bürümüş.
Sanırsın ki dünyada
Her işi o görürmüş.

Kimi insanlar için.
Olur sanki bir ilah.
Bu gün bütün dünyada.
Para en güçlü silah.

Kimisi bu dünyada
Para için kul olur.
Her şey para değildir.
Bazen geçmez pul olur.

Nurettin Sevim
Kayıt Tarihi : 25.4.2021 11:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!