Vaktiyle tekkede derviş,
Kendini zikire vermiş.
Nefsini terbiye edip,
Yüksek mertebeye ermiş.
Bir gün dervişin hocası,
Onu berbere göndermiş.
Saçlarını usturayla,
Kazıtmasını istemiş.
Berber kesmiş saçlarını,
Önce köpük sürmüş başa.
Sonra başlamış tıraşa.
Yarısını kazımışken,
Gelmiş kabadayı Paşa.
Dervişin kabak başına,
Kuvvetli bir şaplak atmış.
Sonra koltuktan kaldırıp,
Şöyle köşeye fırlatmış.
Kendi oturmuş koltuğa.
Dervişinki yarım kalmış.
“Dövene elsiz,
Sövene dilsiz.
Derviş gönülsüz.”
Biraz çaresiz.
Biraz mütevekkil.
Hiç sesini çıkarmamış.
Küstah tıraşı olurken,
“Kabak öyle, kabak böyle.”
Dervişle hep alay etmiş.
Tıraşı bittiği zaman,
Kalkıp dükkânı terk etmiş.
Birkaç adım atmış daha.
Hızla gelen bir araba,
Kabadayıya patlatmış,
Düşmüş yolun ortasına.
Berber, o dervişe demiş:
-Biraz ağır olmadı mı?
Derviş ona cevap vermiş:
-Hak yerini bulmadı mı?
“Hakkımı helal etmiştim.
Ben gücenmemiştim ona.
Asıl kabağın sahibi.
Belki gücenmiştir ona.”
Kıssadan Hisse:
MAZLUMUN AHI
Sanma ki mazlum hakkını almaz.
Kimsenin hakkı kimsede kalmaz.
"Mazlumun ahı, indirir Şahı."
Zalimin zulmü payidar olmaz.
Zalimin zulmü sanma ki kârdır.
Dünyası cennet,ahiret nardır.
"Mazlumun ahı, indirir Şahı.
Herşeyin vakti, zamanı vardır."
Mazlumun ahı arşa yükselir.
Onun duası kabul edilir.
"Mazlumun ahı,indirir şahı.
Herşeyin vakti, zamanı vardır."
Zalimin zulmü olsa da ama,
Sakın Allah'ı habersiz sanma.
"Mazlumun ahı, indirir Şahı.
Herşeyin vakti, zamanı vardır."
Mazlumun kalmaz, zalimde ahı.
Gecenin elbet olur sabahı.
"Mazlumun ahı, indirir Şahı.
Herşeyin vakti, zamanı vardır."
Mazlumun dostudur ALLAH.
Zalimin hasmıdır ALLAH.
Kayıt Tarihi : 2.1.2014 15:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!