Kısmet Hanım Şiiri - Serdar Erdemir

Serdar Erdemir
179

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kısmet Hanım

'Şebboy'a Sevgimle'

Salaş masada kırık vazo, vazoda gül esmerlim
hıçkırık telaşında göz seğirten ivmelerim
dönüp, dönüp kadehi kadehe vurmasa
yakın dost “Kısmet Hanım” namıdiğer
-Şebboy- ben onun gibisini tanımadım
tatmadım ondaki muhabbetin sırrını
berrak, sade, akıl köylü, harbice!
yoksa onu bu kadar yürekten sevmezdim
şimdi elinde Beyoğlu çikolatası / iki parça
ısırdıkça ucundan, aklında Tekirdağ havası
şimdi dağ başlarından inmeden
neresi olursa...
seyretmeli avam kamarasından / zatürree sonrası
Kısmet Hanımı!
nede olsa oda yarıdan yarıya havas karşıtı!
bilir kişi niyetine ey millet düştü karam / akım!
kalınca bir dal sigaraya etmezdim minnet
bardağım dolup boşalmasaydı buz gibi rakıyla;
hâlâ sağım yanımda Kısmet
ben balkonda yalın ayak, o balkonda baldır bacak
kıraç avuçlarında süt şişeleri, kuru fesleğen
bakmayın esmerliğinin satır aralarına
oda herkes gibi arzı endam eder / dilde şikâyet
kısmet âlâ kısmet!
döner, döner ben gibi yorulmaz ya bu teker alamet!
bir yolunu bulur yaşam akan lülesine
dayanırım elbet / vakti kerahet
lâkin şu boş mide olmasa, zahiri illet
bolca efkâr, musikiden hicaz doyurur ya /
oda açlığa olmuyor mihenk!
kısmet kısmette varmış tül gibi gerilmek
yoluna yatak döşek serilmek
hayatın battal boyu düşmüş bahtıma / keza emanet
uymuyor, uymuyor kalıba ha gayret / akıl firari
muallakta hâlâ sahip olduğu servet!
göz telekleri ıslanmaya görsün toptan kıyamet!
maarif arayışındayken tanımıştım onu
saat gündüz on iki çeyrek!
Güneş tepemizde terliyoruz yedi gömlek!
demem o ki varsıl mualla, biz kuru taama müptela
“kısmet” diye bağırması yok mu;
ağzının suyu bulansın emi, düşsün dimağın külliyen
düşsün durmak bilmeyen çenen...
vahamet dostum vahamet!
gitti gider, tek sahip olduğumuz an
salaş masadaki senli benli muhabbet...
bir dahaki hayat buluşumda demlenirsem onunla
iki olsun / yazın kenara bi-zahmet
saki gül ver Kısmet Hanım'a / alı moru benden
tek dal ile yetinmez bilirim
sen yinede tedbiri elden bırakma, ver oradan bir sepet
taksın koluna Beyoğlu sokakları cana minnet
darılmam, alınmam lâkin kırılırsam /
barışmam
küs ekerim geceleri penceremdeki saksıya
gelen varmış giden varmış aldırmam
konu eşiğinde paraf açıp kalem oynatsam /
Bakırköy’den ararlar beni
zira ağzımız
zincirinden boşalmış azılı bir hayvan misali
aman ne gerek dalaşmaya, gelmez azıya
hasılı erkek!
bir kere herkesçe malum kinayeli sözdür şehvet
lâkin bizim Kısmet; maarifli Mualla'dan da şirret
ister ki bir elinde kadeh diğerinde temaşayı ehliyet
bedesten âlâ bedesten dolaşa dursun / ama
olmaz ki pür temaşa pür dikkat
sağda solda zılgıt yemiş gibi cumhur cemaat
nihâyetinde Kısmet; şuh endam
bazen sıkıyor daralıyorum, bazen fena halde bol
kısmet!
bu mutluluk aklıma, fikrime eziyet...

Serdar Erdemir
Kayıt Tarihi : 30.8.2012 21:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serdar Erdemir