Yem yeşil gözlerini,
İncecik.nazik belini,
Sırma saçının telini,
Kıskanıyorum,Kıskanıyorum,
Nazlı yar seni,kıskanıyorum.
Seni senden, kıskanıyorum.................!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok güzeldi..akıcı ve özlemi anlatan bir şiir.birde yanınnızda olmadan kıskankmanızı düşününsene.ne zor degilmi.zorlar kolayları basitleştirir bir sen basit olmadın bu garip dünyada.şair ne güzel demiş ..bendeki bu aşk olmasa güzelligin onpara etmez.aglenecek yer bulaman gönlümdeki köşk olmasa.....gönlünüze saglık saygılar
Kıskanıyorum............................!
Yem yeşil gözlerini,
İncecik.nazik belini,
Sırma saçının telini,
Kıskanıyorum,Kıskanıyorum,
Nazlı yar seni,kıskanıyorum.
Seni senden, kıskanıyorum.................!
Yazman da ki nakışını,
Arkana dönüp bakışını,
Durup birde göz atışını,
Kıskanıyorum.kıskanıyorum.
Nazlı yar seni,kıskanıyorum,
gözümden bile,kıskanıyorum....................!
Salına salına gidişini.
Ağzındaki İnci dişini,
Çemberindeki el işini
Kıskanıyorum,kıskanıyorum.
Nazlı yar seni,kıskanıyorum.
Seni Senden, kıskanıyorum.....................!
Dünyada yoktur eşin,
Ölüyorum senin için,
Gerdan kırıp gidişin,
Kıskanıyorum.kıskanıyorum.
Nazlı yar seni,kıskanıyorum.
Herkeslerden, kıskanıyorum.....................!
seven gönül kıskanır dostum.şarkı sözü gibi çok güzel bir sevgi şiiri okudum.kutlarım şairimin seven yüreğini.sevgiyle kalın.
kutlarım tebrikler harika olmuş kaleminiz daim olsun
Yazman da ki nakışını,
Arkana dönüp bakışını,
Durup birde göz atışını,
Şiirinizi kutluyorum,tam türkü olacak şiir üstadım,inşallah şiiriniz bestecisini bulurda,dillerden düşmeyecek bir türkü olur,Kıskanşlığa gelince! her seven kıskanır,tabii dozunu kaçırmadan.sizi bir kez daha kutluyorum.Selam ve Saygılar.-Berkay Kur.
çok nefis bir şiirdi....kutluyorum...tebriklerimle.....
Çok güzel gerçekten beste olabilecek güzel bir şiir sizi kutlar saygılar sunarım
Kıskançlık
Seven kıskanırmış derler
Durmadan eziyet ederler
Bu nasıl sevmek anlamadım?
Ben bu işe çok şaştım.
Pencereden bakamazsın,
Çarşıya ,pazara çıkamazsın,
Eş dostla fazla konuşamazsın,
Sonunda kendini bile tanıyamazsın.
Oysa sevmek,sevilmek ne güzeldir,
Karşılıklı olursa güven,hoşgörü,
Tükenmez hiç aşkın ömrü,
Gelin olmayın aşkınıza törpü.
Elbet kıskanır insan olan eşini,
Abartma sen,kaçırma fazla dozunu,
O sevdiğindir,aşkındır senin,
Soldurma sen o gülen yüzünü.
Mefgüre Çakırlar
Çok güzeldi üstadım,dayanamadım şiirle yazdım yorumumu.Şiirlerinizi severek okuyorum.Tebrikler,selam ve sevgiler gönül dostum.
Kıskanmaz mı yürek... Tebrikler...
yüreğine kalemine sağlık.
Seven galiba kıskanıyor.:) O seveni bulanlara sormalı. Sevgiler Üstadım. Kutlarım.
Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta