İçeriden bile buz tutmaya başlayan camların ardından seyrediyorum...
Buralarda mutlaka bacasından duman tüten bir ev olmalıydı diyorum...
Ve bu sessizlikte bir ses olmalı., altı buz tutmuş kar üstünde
kurt adımları...
Sonra dağların eteklerinde yol alan bir tren sesi gelmeliydi kulağıma...
Bütün geleceğimi taşıdığı ve söyleyemediklerimi sakladıklarıyla ...
Boş kompartımanları ve vagonları ile yarınlara yol alıyormuş gibi...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Dağ başında kış ayazı ve yakamoz... İçimi hem ısıtan hem üşüten şiir.
Her zaman ki güzelliğinde...
Sevgi ve saygılarımla..
Her kelimesi ile içimizi ısıtan eserinizi okurken insan olmanın en derin hazzını hissettim üstadım. Tek kelime ile eşsiz bir eser ortaya çıkaran kıymetli kaleminiz daim olsun.Sevgi , saygı ve esenlikle...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta