Kış günleri
ilk önce kollarımızı yana açar,
karın en güzel yerine sırt üstü yatıp
kara şeklimizi verirdik
olmadı birbirimizi kara belerdik
ayaklarımızı çapraz-çapraz basarak,
karda traktör izi yapardık
ardından düz adımla tappıklayarak
sıkıştırır, kaymaya
alıştırırdık
değilse kayılamazdı, yüzün-kuyu olsa da
sonra iyice geriye çekilerek
hızla koşar, kayardık
çömelip cümbür-cema(a) t
arka-arkaya
birbimizin beline tutunurduk
yarı yolda bir kenara savrulurduk
mutlaka
öndeki altta kalırdı
o büyük olduğu için ağlamazdı
acısından etrafa çalım satardı
kendi başımıza kaymaya kalkardık,
sabahları
köyün en yukarısından,
Göçmen Evine doğru
rüzgarla karı savrulduğundan, gece boyu
yerler de don olurdu
sürçülüp giderdik kollar, dizler eskirdi,
eller, dizler, dirsekler kanardı
derken tepedeki güneş,
eritirdi yerin, karın donluğunu
daha çook vardı akşama
birileri çamura kapaklanırdı
her çarpışmada, düşmede, yaralanmada
gruplar arası çekişme olurdu
güçlü olan, arkası olan, bağıran haklıydı
garibanlar ya bir kenarda kayardı
ya bir şeyleri göze alırdı
ya da bir kenarda bekler kayamazlardı
özelikle anasının kolladıkları
onları oyuna almazlardı
alırlarsa da çok geçmez,
ağlayarak evin yolunu tutarlardı
baskın verecek analarına dert anlatmaya kalkmak
diğerlerini de sıkardı
en iyisi onları uzak tutmaktı
çömelerek,
ellerimizdeki çöplerden,
güya destek alırdık
olmadı çömelenin ellerinden tutan iki kişi koşar
sıra ile birbirlerini kaydırırlar,
yaşça küçükler kayrılmazsa olmaz
eteklerini dizleriyle sıkıştırıdı kızlar
hava atmaya meraklılar sakatlanırlar
yine de
erkekliğe toz kondurulmazlardı
kartopu oynamak biraz tehlikeli
görülmeyen, hesapta olmayan yerlere gidebilirdi
çok geçmez elceklerimiz ıslanmış
oyunun ortasında,
bir bakarsın kar,
olmadı yağmur başlamış
koşarak pardıların saçakların altına sığınırdık
duvarın dibine yanyana sıralanırdık
kiremitlerden, buz sarkıtlarından
inen suyun yerde açtığı çizgi
ıslanma sınırımızı belirlerdi
sanki ıslanacak yerimiz kalmış
çok geçmez pırıl-pırıl güneş ışığı
bembeyaz aydınlatırdı etrafı
gözlerimizi kamaştırırdı
toprak hafiften buğulanır
ortalığı bir toprak kokusudur sarmış
uzaklarda biryerlerde ebemkuşağı
“-altından geçen oğlan kız,
kız oğlan olurmuş”
kızlar, oğlan olmaya iştahlı
delikanlılar da bahtsızlığına
“-anamdan kız doğardım,
ben de şans olsa”
diye hayıflanırdı
ama erkekliği kimseye bırakmazlardı
sanki kız olan birine rastlanılmış
Kayıt Tarihi : 28.12.2006 18:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ellerimiz pembe üşümüşlüğümüzün farkında değildik acıknışlığımız aklımıza gelmezdi
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/28/kis-gunleri.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)