çevre sessizliğe ve sarıya büründü
ruh ülkesinin mevsimlerinde .
sonra kırmızı çiçeklerle çılgına dönüp tutuştu
güz geldi sonra.
geçti gitti o firari gök,
ve uçurtmalar kopup gitti
sonra bütün renkleriyle …
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
İşine giden çöpçüyü gördüm seherde.
Pencereden b/aktım.
Alışılmamış bir gürültü ağır yükü olmuş yüreğinde.
Bundan sonra her şey olabilirdi.
Terlikleri sürüyerek yürüyordu mülteci yanı.
Kahvaltısı sokak çöpleri
İki ağacın arasına gerip naylondan evleri.
İnsanın yaratanına karşı aldığı cephenin adı.
Kapının anahtarını dallara astıkları çamaşırları.
Lambalarını yakmadan uyurlar.
İnsanlar onları görmeyince ortadan kayboldular.
Kadınların yüzleri boyasızdır.
Kapının önünde durur koltuk değneği.
Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Hoşça bakınız zatınıza.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta