çevre sessizliğe ve sarıya büründü
ruh ülkesinin mevsimlerinde .
sonra kırmızı çiçeklerle çılgına dönüp tutuştu
güz geldi sonra.
geçti gitti o firari gök,
ve uçurtmalar kopup gitti
sonra bütün renkleriyle …
sahillere lodoslar vurdu hep
köpüklü, kocaman dalgalarla birlikte
vahşi çığlıklarıyla martılar,
tuhaf tuhaf kuşlar
çılgın denizin üstünde
ve sonra sıfırın altında 30 derece de çılgıncasına
soğuk bulduğunu dondurdu
soluğu, nefesi ,elleri, yüzü
hiçbir bahane göstermeden
sürgün yemiş memleketlerde
ayakları pabuçsuz, çorapsız
ölen bebeyi de dondurdu.
çıplak, yapraksız ağaçların dallarını
kapanmış göz kapaklarını,
dudakları, kulakları, yanakları
ücra köylerde serçe kuşlarını da dondurdu
beyaz ipekler arasına sarılmış ölüm nedenlerini
ayrıntıları çocukların saklandığı yerde
yollar yeniden açılınca
uzak kentlere
başka yerlere
karın üstünde yalınayak yürüyüp gidecekler
diclenin tüm kentleri sitem doluydu
karın adı kar değil belki de.
kış kıyamet demekti
haritadan silinircesine bomba yağdırılan kentler demekti
çuvalda, battaniyede ve tabutta.
soğukta yanmak demekti
lapa lapa yağarken kar,
buzdan aynalarda kardan adam olmak demekti
soğuk yüklüydü rüzgar
uzun gecenin bestesi zannedilen kar sesi
çatısından buzlar asılmış ahşap evleri
masal ile gerçeğin birbirine karıştığı kış gecelerini tekmeliyordu,
kapıları ,pencereleri yumrukluyordu
kimse evinden çıkmasın diye anonslar geçiyordu
çok uzaklarda cadıların fırtınada bağrışmaları
kurt ulumaları
anadoluda kış, acı bir mevsm demekti
her şeye hükmünü geçiriyordu kış
fiyakaları bozuyor.
hayat duracakmış, dursun diyor
işler aksayacakmış, aksasın diyor
okullar tatil olacakmış olsun diyordu
insana geçmişi hatırlatıyordu kış
kimler kardan adam yapmadı ki
kimler sıcacık yanan bir sobanın üstünde
kestane pişirmedi ki
kimler çocuk olmadı ki…
kimleri şair yapmadı ki
kışa, şiir armağan etmeyen şairler utansın .
redfer
Kayıt Tarihi : 6.12.2018 01:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Pencereden b/aktım.
Alışılmamış bir gürültü ağır yükü olmuş yüreğinde.
Bundan sonra her şey olabilirdi.
Terlikleri sürüyerek yürüyordu mülteci yanı.
Kahvaltısı sokak çöpleri
İki ağacın arasına gerip naylondan evleri.
İnsanın yaratanına karşı aldığı cephenin adı.
Kapının anahtarını dallara astıkları çamaşırları.
Lambalarını yakmadan uyurlar.
İnsanlar onları görmeyince ortadan kayboldular.
Kadınların yüzleri boyasızdır.
Kapının önünde durur koltuk değneği.
Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Hoşça bakınız zatınıza.
TÜM YORUMLAR (1)