Şimdi haritadan silinmiş şehirlerde., sanki hiç yazılmamış adresleri arıyorum…
Yanımda ölü bir çocuk yürüyor., ellerini sımsıkı tutuyorum…
Ne kanat sesli bir kuş var gökyüzünde ne de solungaç nefesli bir balık kalmış denizde…
Ya maviler dersen., mermiyi namluya süren almış eline fırçayı., boyamış üstünü istediği renge…
Çocuğa dönüyorum .,
--- Hadi diyorum .., sen takıldığı telgraf direğindeki telden kurtulmaya çalışan uçurtma ol şimdi .,, ben de bir sandal içinde ıssız bir gölge …
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman