Kiryokopaz Şiiri - Seyfi Karaca

Üstü daima kendine kalan
Küslük dargınlık bozguncularıyla
Hayatla dalga geçip gülümsüz oyunlar oynayan
Kapatacağım bu dükkanı diyor gibi sanki zaman
Korkularla
Kuşkularla
Pisikopozik...pozu kostalı postalı
Potbirik sustalıcıların
Giriş çıkış katı
Zemin tavan arası ortak kesisenci bir yer
Yol ya demir, ya törpülü firar, ya tünel boyu siyah
Toprak ki....
Yaprak yaprak benzi atıklara ağarıp solarak
Veri tabansıza dara tartındığı çok boyut
Tutunduğu her ipucundan tüymekle
Boş durmuyor ama
Boşa...
Aktife geçmiş pasif..
Kap gel şarabı testiyi gibi
Kırık amerikan içimli vandırıfulll
Her ayıbına yeni zenginlikler katma değerlisi
Tozu dumana jeti kapıda dizginsiz mevcut
Ahçılar
Yalakalar
Sahandibi sapır dökük
Uşaklar bir telaşa düşmüş pür telaşa...
Efendice gel gelelim ki
Gide dura dünya ne göre...
Zamanı yanlışa çalıştıran köstekli bir saat
Saatin her iki ucu kendinden tüymüş ebede mahkum
Zincir üstüne zincir
Gel gelelim ki kim gele gökteki uçan halıdan
Kostaklıca bir çalım
Kösteklice bir volüm...
Tas eski, hamam eski, kir eski, yaka esi yaka
Sureti haktansızı ise
Yeni fiyaka okkalısından kitabına uyduran çelim
Papazı buldum da öyle geldim diyen
Daha oynamadan üten
Düşeşcinin birisi

Seyfi Karaca......Ekim / 10