Kırmızıya Boyadım Bütün Hayallerimi

Hüseyin Erdinc
151

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Kırmızıya Boyadım Bütün Hayallerimi

KIRMIZIYA BOYADIM BÜTÜN HAYALLERİMİ

Bir aynanın karşısında kaldım yine,
adını unuttuğum bir sabahın ucunda.
Saçlarımı taradım,
her telinde bir hatıran düğümlüydü.
Sesin gelmedi,
ama yankın duvarda kaldı;
sanki her fısıltında
bir bekleyiş gizliydi.

Kırmızıya boyadım bütün hayallerimi,
oh rujuma değsin,
biraz ben kokayım bu şehirde.
Biraz da senin sessizliğin karışsın nefesime.

Biliyor musun,
kadınlar en çok sustuklarında ağlarlar.
Ve ben sustum.
Gözlerimden değil,
ruhumun içinden döküldü yaşlar.
Bir kahvenin telvesinde aradım seni,
baktım, hep aynı çıkıyor;
“geç kalmış bir sevda.”

Kırmızıya boyadım bütün hayallerimi,
oh rujuma değsin.
Belki bu defa öperken değil,
konuşurken kanarım.

Bir gülüşün eksik,
bir de cümlenin sonu…
Her “biz” dediğimde
bir “sen” eksiliyor içimden.
Sana benzeyen sokaklar var hâlâ,
her köşesi bir elveda gibi.
Adımlarım yankılanıyor o eski kaldırımlarda,
adını silmek istiyorum,
ama sesin hep
“yankımda yaşa” diyor.

Kırmızıya boyadım bütün hayallerimi,
oh rujuma değsin.
Artık aynaya değil,
kendime bakıyorum.
Çünkü seninle giden ben,
bensiz kalmayı da öğrendi.

Olsun.
Her yara biraz da yaşamak demek.

Sonra birden sustu içim.
Ne ağlayabildim,
ne gülebildim.
Sanki kalbimle dudaklarım arasında
bir uçurum kaldı.

Adını söylesem kırılırdı gece,
susmasam ben dağılırdım.
Ve o an anladım;
bazı sessizlikler bağırmaktan da yüksek.

Şimdi sensizliğimle konuşuyorum,
sessizliğimle anlıyorum seni.
Çünkü bazı ayrılıklar,
sesle değil yankıyla kalır insanda.

o yankının içinde hâlâ sen var gibisin,
ama ben artık sana değil,
kendime dönüyorum.
Aynanın karşısında bir kadın değil,
küllerinden doğan bir ben var şimdi.

Kırmızıya boyadım bütün hayallerimi,
oh rujuma değsin.
Çünkü bu defa,
yaradan değil, yaşamdan kanıyorum.
Hüseyin Erdinç

Hüseyin Erdinc
Kayıt Tarihi : 1.11.2025 06:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kulak Misafiri
    Kulak Misafiri

    O kadın rujuyla boyamış. Ben Eylül başında kına ile ellerimi kınalamıştım. Ağlarken kınalarım da soldu, Eylül bitti, Ekim bitti, eser mikrarda kına var. Ben kınadan başka süs bilmiyorum. O beğenmez belki ama, belki kokusunu da sevmiyordur. Ona gösteremeden onun yolunu, izini kaybettim. Ona çok seslendim. Karar vermiş belki de. Ben yine gitmemiştir. Beni bırakıp da gitmez o, diyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)