Hayat kırmızıdır biraz . Ebruli çiçekler gibi . İçinde yürürken gelincik tarlasının, üzerine basmadan kırılgan çiçekleri koparmadan dalından , kokmasa da kokusunu içine çekebilmektir işte hayat. İnişli çıkışlı, aşk gibi, sen gibi ,ben gibi... biraz da tütün sarısına dönmüş yaprakları gibi dalların, özgür , bir o kadarda tutsaktır rüzgara , güneşe ve yağmura hayat. Aşkı çizen bir ressam gibi biraz yorgun , biraz heyecanlı, biraz da titrek elleri bu nedenle ürkek bakışları. Bu bakışı nerde olsa tanıyacak olan ben .. seni tanırım. Hayallerin , gülüşlerin ve sevinçlerin, sana dair hersey guzel olsun diye çabalayan ben nerde olsan gözlerini görürüm. Hayatın içinde bir ahenk , bir döngü, bazen de bir his, bir kuş kanadın da bile seni bulan ben, pencereme bırakılan o beyaz tüy gibi mucizevi yani .... bir adama , bir pos bıyığa ne kadar şiir yazılabilecekse işte o kadar yazarım.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta