Lal bir Mecnun’un seslendirdiği şarkı gibi sessizliğinin sesli dünyasını dinliyorum. Dilsiz senfonin sızılarında eriyor aşk dilim.Dil ile dili mecruh arasında senle buluşan ruhumun sızılı sözler bestesiyim.
-Helalime lal olmalı hilal yüzün, aşk dünyan.
Kör birine çizdirdiğin haritanın şule kentisin. Seni görmeden sevda başkenti yapan ruhsal bilimciyim. Yüreğin kadar yürek şehrim var.
Alevlerin gönül caddemde . Yanan bir şehrin İbrahim’iyim.Ateşin gül gibi, gülün ateş gibi.
Bir harita üzerinde çizilmiş hatıralarınla büyüleniyorum sana. Uyanışım senli düşlerden rüyalara teslim.Bir yakaza halindeyim.
*Bir rüyadan hayata uyanmak için verilen şifreleri çözmek zorunda kalan paradokyanın içsel sızısıyım.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla