Senin kırmızı patiklerin vardı. Onların hayaliyle yaşar, rüyalarında onları dokurdun.
Bir veya iki çocuğun olacaktı senin. Patiklerini sen örecektin beni beklerken. Ben hep
erkenden senin öpücüğünle uyanacak ve senin ellerinle benim için hazırladığın çayı
içecek ve kahvaltımı yapacaktım.
Sen beni yine kapıdan öperek uğurlayacaktın.
Ve ben her gidişimde seni seviyorum diyecektim. Beni gündüzleri iş yerimden birkaç
kere arayacaktın. Biraz birkaç laf edip kapatacaktın. Ben iş çıkışı her gün bir karanfil
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta