özlemin yakıp yıktığı karanfil gecelerinde
bir işaret, bir iz...
bir kutup yıldızı hasretin
en çok seni arıyorum
yalnızlığımın içinde
kırmızı karanfil takıyorum saçlarına
yağmur damlası usulunca
akıp gidiyorsun avuçlarımdan
derin bir sessizlik gibi
karanfil sen
kırmızı ben oluyorum
paylaşıyoruz zamanı
karanfil soluyor ince ince
kırmızı kostümler giyinmiş uçsuz bucaksız saatler
karanfil kokusu yağıyor alaca karanlığa
yürüyor kalbe
bir matemden alıntı
hazan mevsimi şimdi
sorgusuz sancılar siniyor
derbeder yılların mor sokağına
eylül gecelerine benzer
kırmızı karanfil kokuyorsun
çöküyorsun üstüme
saatler karanfilden akşama dönüşüyor
efkar çıkmazında içimde ki kördüğüm
ağır ağır yol alıyorum kayboluşların içine
kırmızı karanfiller açıyor ruhum
yeniden kırmızıl oluyor karanfil bahçeleri
hicranımı kırmızı karanfiller süslüyor
tamburlar kırmızı karanfil ezgisi çalıyor
bütün esmerliğiyle bir çingen kızın dudaklarında
nefesinden karanfil kokulu ağıtlar yükseliyor göklere
karanfiller sokağında
her gün ölen bir karanfile ağlıyorum
kız kulesi kadar yalnız
gözlerine mil çekilmiş boğazın sularından
yolunu yitirmiş bir karanfil
bir yolcu gibi geçip gidiyor
boşluğa düşüyor elimden karanfiller
yanıp duruyor gökyüzü
kızıla dönüşüyor ateş
şimdi kırmızı karanfil mevsimi
ay, bir kırmızı karanfil ayı
sadece saatin karanfil sesleri karışıyor geceye
hiç bitmeyecek gibi.. hazanlara dönüşüyor
yağmurlar yağıyor..
ıslanan karanfilleri seyrediyorum
mevsimsiz baharlara karanfil ekiyorum
her gece içimde bir kırmızı karanfil büyüyor
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 11.10.2017 14:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!