Kırmızı gül - 14 Şubat sevgililer günü özel

Cevat Çeştepe
1214

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Kırmızı gül - 14 Şubat sevgililer günü özel

Geçen yüzyılın ilk yarısının da artık gerilerde kaldığı ve yeni bir yüzyıla doğru üç-dört adım atıldığı günlerden bir gece vakti. Bol ağaçlı, az ışıklı ve bahçe içi tek katlı- az katlı evlerin iki sıralı dizildiği sokaktan bir çığlık yükselir …
- Gitmeee, gitmeeeeee!

Hepimiz kulaklarımızı kabartır bakışlarımızı çığlığın geldiği tarafa çeviririz. Çığlık, çevresindekilerden yardım istercesine ve giderek daha da iç parçalayan bir ton ile devam etmektedir.
- Gitmesinnnn!

Meraklı ve telaşlı adımlarla çığlığın geldiği eve doğru koşturmaya başlarız. Çevresi yüksek lükstrüm duvarlarla çevreli bahçe içindeki pembe boyalı, cumbalı evin neredeyse bütün ışıkları yanmakta ve içerde ki kalabalık, çığlığın yürek acıtan keskinliğinin yaratması gereken telaşlı ortamın aksine oldukça sakin bir ifade ile, kolları göğüslerinde kavuşmuş heykel sakinliğinde durmakta ve olan-biteni izlemektedir.
Bahçe dışından içerde yaşananları göremediğimiz için bir yolunu bulup
sık dallı-yapraklı lükstrüm duvarını aşıp cumbaya doğru yaklaşırız. Perdeler açıktır, kendimizi saklayabildiğimiz kadar saklayarak evin duvarına sırtımızı yaslayarak cumbaya iyice yaklaşır ve içeriye göz atarız…

Başında kocaman beyaz kurdelesi ile beş-altı yaşlarında bir kız çocuğu
kendisini evin kapısına doğru götürmeye çalışan (belli ki) annesinin ellerine sarılmış sessiz sessiz ağlıyor. Gene aynı yaşlarda bir erkek çocuğu da oturduğu yerden kızın eteklerini tutmuş ve tutuşmuş gibi feryat-figan ediyor.
- Gitme! Yurdum gitmesin …!

Anlıyoruz ki kız çocuğunun adı Yurdum. Annesi bir yandan Yurdum’u çekiştirirken diğer yandan da eteğine sarılmış olan çocuğun saçlarını okşuyor ve giderek kızgınlaşan ses tonu ile,
- Yavrum, şimdi bırak kızı. Yarın gene sabahtan gelir Yurdum, oynarsınız. Hadi benim aslan oğlum… Bak söz veriyorum sana, haydi şimdi…..

Sonra da ellerini göğüslerine kavuşturmuş halde ve yaşananları izlemekle yetinen hane içindekilere dönerek ama gülerek:
- Hay Allah, bu çocuk ne böyle, her geldiğimizde aynı şey …..

*****

Cumbanın dışında, sırtımız duvara yaslanmış halde, dönüp seninle birbirimize bakıyoruz. Biz de gülümsüyoruz….

Yarın 14 şubat sevgililer günü.
Şimdi sol iç cebimden iki kırmızı gül çıkarıyorum…
Birini o beyaz kurdeleli kız çocuğuna, Yurdum’a uzatıyorum…
Diğerini sana …

Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 13.2.2009 10:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayşe Tural
    Ayşe Tural

    Çok hoş... Gerçekten olmuş olmasını dilerim. Çok güzeldi.

    Cevap Yaz
  • Gülçin Demirci
    Gülçin Demirci

    ne güzel ...sayın çeştepe..çok içten,duyarlı..kutluyorum..daha önce de okumuştum..şimdi daha güzel geldi bana..sevgiler

    Cevap Yaz
  • Mehmet Halil
    Mehmet Halil

    Biz Yurdum un peşinden çığlık atabilseydim, yurdum gitmezdi, engelleyebilirdik.

    Cevap Yaz
  • Fatma Durna
    Fatma Durna

    Umarım o güllerden kalmıştır... :)
    Çok hoş bir öyküydü... Kendimi öykünün içinde hissettim...
    Kutluyorum Cevat bey...

    Cevap Yaz
  • Figen Özen Şençamlar
    Figen Özen Şençamlar

    Gülümsedim...İki damla yaş eşliğinde...

    Kalemini Seviyorum...uzungemici...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (28)

Cevat Çeştepe